Sosyal medya da ki bir yalan, doğrusu ortaya çıkıncaya kadar dünyayı dolaşıp geliyor.
Son yıllarda hayatımızın her alanında etkili olan bir sosyal medya mecrası var. Facebook ile hayatımıza giren sosyal medya, Twitter, Instagram vb çok sayıda iletişim aracı var. Ancak sosyal medyadaki bilgi öğrenme ve paylaşım artık sınırlarını aştı, yalan dünyasına döndü.
Yalanın haram olduğunu bildiğimiz halde ne yazık ki sosyal medya hesabından yapılan bir çok paylaşım yalan ötesi çıkıyor. Ülkeyi, şehirleri, kasabaları idare eden devlet memurları, yöneticiler, muhtarlar, siyasiler, kısacası herkes sosyal medya da bir yalan ile karşı karşıya kalıyor. Hele bazı hesaplar var ki, yalan dışına çıkarak iftira mecrası oluyor. İftira atanın yanında bir de yorum yaparak yalan ve iftira atanlara itibar kazandıran var. Sosyal medya üzerinden yalan ve iftiraya uğrayan onlarca kişinin ailesi, düzeni, yuvası dağıldı. TV kanallarında ki evlilik programları az bile kalıyor.
Dün internet sayfasından cuma hutbesine rastladım. Cuma hutbesinin konusu "Söz ve Davranışlarımızda Doğru Olalım" ancak konu dönüp dolaşıp sosyal medya da ki yalana getiriliyor. Ben Cuma hutbesinde ki O paylaşımı aynen sizlere aktarıyorum. Maalesef, günümüzde yalanın en çok ve en hızlı yayıldığı yerlerin başında sosyal mecralar gelmektedir.
Oysaki gerçek âlemde haram olan yalan, sanal âlemde de haramdır. Hakikat dünyamızdan kopmadan, sanal ortamlara mahkûm olmadan sosyal medyada doğruluğu hâkim kılmak da biz müminlere düşen bir vazifedir. Duyduğumuz her haberi araştırmadan paylaşmak, bilerek veya bilmeden yalanın yayılmasına sebebiyet vermek, büyük bir vebaldir. Nitekim Peygamberimiz (s.a.s), “Her duyduğunu söylemesi kişiye yalan olarak yeter!”[4] buyurmaktadır.
İçinde bulunduğumuz üç aylar yüzü hürmetine hiç olmazsa yalanlarınızı sosyal medya üzerinden paylaşmayınız. Yeniden görüşmek dileğiyle.