Dünya genelinde yeni tip Koronavirüs (Kovid-19) büyük bir musibet, insanlığı tehdit etmekte, birçok ülkede ölümlere sebep olmaktadır.
İnsanoğlu azmadıkça, Hak bela yazmaz. Dünya genelinde ülkeleri sömüren, aç bırakılmasına, gelişmesine, sağlıksız ortamlarda yaşamlarına göz yumanlar, inançlarından dolayı sürgün edilenler, öldürülenler, adaletsizlik, zalimlik, keyfi hareketlilik, alenen flörtler, insanlığın ahlakını bozacak her türlü hareketler ve doyumsuz fiillerin artması sonucu “İlahi Adalet” dünya insanlarının uyanması için bir musibet ortaya çıktı ve insanlığı Tir-tir titretmeye başlattı.
İnsanoğlu Dünyayı kendi eliyle zehirliyor, kirletiyor, katlediyor, zulmediyor, toplu ölümlere zemin hazırlıyor.
Müslüman olmayan toplumlar Müslümanları da kendilerine benzetmek istediler ve Müslümanlar da onlara uyunca “kötü, pis, necis” ahlaklarını alıp tatbik edince onlara benzeyip musibetlere onlar gibi yakalanma riski oluşuverdi.
Temizlik imandandır. İslam ahlakı ile ahlaklanıp hayatlarını idame edenler huzurlu, mutlu ve sağlıklı yaşarlar.
İslam dini beş vakit namazı farz kılmış, namaz kılan bir insan günde beş defa abdest alarak ellerini, yüzünü, ayaklarını ve başını temiz tutmaktadır, Namaz kılmayan İslamdan bihaber olan bir toplum temizliğe riayet edemez ve etmediği için yeni tip Koronavirüs (Kovid-19) mikrobu tüm Dünyaya yayıldı.
Dünyayı kasıp-kavuran yeni tip Koronavirüs (Kovid-19) mikrobuna karşı uzmanlar tarafından yapılan açıklamalara göre en önemli tedbirin temizlik olduğu görülmektedir.
Yeni tip Koronavirüs (Kovid-19) belasından kurtulmak için Devlet büyüklerimizin, doktorların, uzmanların sözlerine dikkat edelim, harfiyen verilen talimatlara uyalım.
Bizler kendi sağlığımız ve tüm insanlığın sağlığı için tedbirimizi alalım, emirlere uyalım, hastalıktan, musibetten İslam Aleminin, ülkemizin ve tüm dünyanın kurtulması için “Dua edelim”
Dünyaya gelen ve bize ulaşan bu musibete Yeni tip Koronavirüs (Kovid-19) mikrobuna karşı, tüm tedbirleri aldıktan sonra Allah'a el açıp yalvaralım, dua edelim, af dileyelim, Allah'a tevekkül edip İnna lillahi ve İnna İleyhi Raci'un diyelim.
Ben Malikimin hizmetindeyim. Ey musibet! Eğer O'nun izin ve rızasıyla geldin ise, merhaba, safa geldin! Çünkü, elbette bir vakit O'na döneceğiz ve O'nun huzuruna gideceğiz ve O'na müştakız. Madem herhalde bir zaman bizi hayatın tekalifinden azad edecektir. Haydi ey musibet! O terhis ve azad etmek, senin elinle olsun, razıyım. Eğer benim emanet muhafazasında ve vazifeperverliğimi tecrübe suretinde sana emir ve irade etmiş, fakat sana teslim olmaklığıma izin ve rızası olmazsa; benim takatim yettikçe, emin olmayana Malikimin emanetini teslim etmem!
Bir musibet bin nasihatten evladır, bu musibet insanlığın uyanmasına, Müslümanların kenetlenmesine, zulümlerin bitmesine, ahlaksızlığın sona ermesine vesile olması temennisiyle kalın sağlıcakla.
Başka yazıda buluşmak üzere Allah'a emanet olun.