Evet, bir 8 Mart gününü de geride bıraktık. Hani dünya kadınlar günü olarak adlandırılan gün var ya. Aslına bakacak olursanız bu günün altında yine Amerikan izlerini görmekteyiz. Toplumları bir şekilde kendi hesabı doğrultusunda kafalarını karıştırıp farklı düşüncelere sevk eden Amerika'nın dünyaya lanse ettiği bir gün 8 Mart dünya kadınlar günü.
Kimse beni kadınlara karşı veya kadınlar gününe karşıymışım gibi bir düşüncede olduğunu sanmasın. Tam aksine bana göre kadınlar günü değil, kadınlar gülü olmalı. Biraz araştırma yaptım. İslam da kadına verilen değer aslında daha yüksek bir şekilde önümüze çıkmakta.
Hani çok güzel bir söz vardır ya, Cennet Anaların Ayakları Altındadır diye. Gerçektende öyle kadın demek ana demek. Evladı dünya ile buluşturan ve onu dünyaya hazırlayan koruyan, kollayan ve yaşatan demektir. Bu nedenle kadının yeri dinimiz İslam'da da önemli bir yer edinmiştir.
Yaptığım araştırmada, İslam öncesi devirlerde kadın bir insan bile sayılmıyordu. İslam dini, kadını olması gereken konuma yükseltmiştir. "Erkeğin en hayırlısı, kadına en iyi davranandır." (bk. Buhâri, nikâh 43; Müslim, fedâil 68)
Yine araştırmalarında ilginç bir yazıya denk geldim. Bir kadın yazar da diyor ki: (Ne zaman bir fuara gitsem, bacaklarını açıp son model arabaların üstüne oturmuş mini etekli mankenleri görsem içim kalkıyor, midem bulanıyor. Ve şaşıyorum: İyi kötü birer kişilikleri olan bu kadınlar, orada öylece durup o arabaların birer aksesuarı gibi pazarlanmayı nasıl içlerine sindiriyorlar? Hem, kadın cinsini bu kadar aşağılatan o kadınlara karşı, hem de onları oraya oturtup müşteriyi kandırarak mal satmaya çalışanlara karşı öfke doluyor içim.)
Kadınlar, İslam dininin kendilerine verdiği kıymeti, rahatı, huzuru, hürriyeti ve boşanma hakkına malik olduklarını bilmiş olsalar, bütün dünya kadınları, hemen Müslüman olurlardı. Müslümanlıkta kadın sultandır. Dinimiz kadına çok değer vermiş, erkeğe de çok mesuliyet yüklemiştir.
İslamiyet'te kadın ev içinde ve dışında çalışmak, para kazanmak zorunda değildir. Evli ise erkeği, evli değilse babası, babası da yoksa, en yakın akrabası çalışıp onun her ihtiyacını karşılamaya mecburdur. Kendisine bakacak hiç kimsesi bulunmayan kadına, devletin yardım sandığı bakar.
Yani bu ve benzeri konularda dinimiz İslam kadına her türlü hakkı tanımış ve hak ettiği yere çıkartmıştır. Fakat ne yazık ki kadın erkek eşitliği altında dinimizi karalamak ve sanki İslam da kadın çeşitli zorluklar altındaymış gibi gösterilmekte.
Oysaki cahiliye döneminde insanlar kız çocuklarını diri diri gömüyor ve sanki insanlık dışı uzaydan gelmiş bir yaratıkmış gibi davranıyorlardı. O dönemde bile efendiler efendisi Peygamber Efendimiz Muhammet Mustafa kızını omzuna alıp Mekke sokaklarında gezdirirmiş.
İşte İslam'ın kadına verdiği önemin en bariz göstergesi değil mi? Bu nedenle ben batının her konuda olduğu gibi bu konuda da bizleri yanlış yönlendirdiği kanaatindeyim. Benim kadına bakış açım bir günle sınırlı değil, tam aksine benim kadına bakış açım her gün ona dinimin emrettiği gibi yaklaşarak olduğu düşüncesindeyim.
Unutmadığım ve unutmamamız gereken en önemli şeyi bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Kadın demek ana demektir ve hepimizin bir annesi vardır…