2019 Göbeklitepe yılı çerçevesinde şu ana kadar çok görüşler ortaya konuldu. Turizmden ulaşıma. Şanlıurfa kültüründen yemeklerine ve esnafların misafirlere yaklaşımlarına kadar birçok konuda çok sayıda kelime dudaklardan döküldü.
Fakat bunların içerisinde en önemelisi ve en can alıcı olanı ise Şanlıurfa da misafirleri ağırlaya bileceğimiz yatak sayıları konularında oldu. Kim yorum yapmaya başladıysa ortak konu yatak sayısının azlığı oldu.
Gerçektende özellikle bu yıl içerisinde beklenen turist sayısı ve bunların ağırlanabileceği alanlarda yatak sayılarının azlığı bu konudaki ciddiyeti gözler önüne seriyor. Uçuşların direk Şanlıurfa ya olması veya tur şirketlerinin Şanlıurfa merkezli turlar düzenlemesi bir şekilde çözüme kavuşturulabilinir.
Fakat yatak sayısı konusunda ne yazık ki Şanlıurfa istenilen seviyede değil maalesef.
Şanlıurfa da turizm konusunda yorum yapan birçok kişi ve aynı zamanda bu kişilerin arasında bulunan girişimciler bile bu konuda yatak sayısı azlığını söylüyor fakat ne yazık ki uygulamaya gelince sessizlik. Hani güzel bir söz vardır ya söz uçar yazı kalır diye, bende söylemler havada kalır fakat önemli olan icraattır demek istiyorum. Oysaki perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.
Geçtiğimiz yıldan itibaren özellikle Göbeklitepe yılı konusundaki söylemler zaten ortalarda dolaşıyordu. Bu konuda neden önceden önlem alınmadı. Küçük çaplı çok sayıda butik oteller neden yapılmadı? Söylemesi kolay fakat uygulamaya gelince mi sessiz kalınıyor.
Başka iller bu konuda liderlik yapmak istediği zaman hemen aslan kesiliyoruz. Fakat söz konusu olayı yapmaya gelince derin sessizlik.
Artık iş işten geçti, hani bir atasözünde de söyleniyor ya atı alan Üsküdar'ı geçti diye.
Gerçektende öyle at alındı ve Üsküdar geçildi. Artık bu saatten sonra çevre iller Göbeklitepe'nin kaymağını yer bizlere ise adı kalır.
Haydi, buyurum sofraya bu yemek tavşanın suyunun suyu, afiyet olsun.