Değerli okuyucularım takip ettiğiniz üzere bir süredir gündeme dair konular ve sorunlar hakkında yazılar yazıyordum. Bugün ise size kendinizi yeniden keşfedeceğiniz ve hayata bambaşka bir pencereden bakacağınız bir yazı kaleme aldım. Şimdi tamamen kedi keşiflerimden yola çıkarak yazdığım makalemi paylaşacağım.
Siz değerli okuyucularım her yeni doğan günün sizler için yeni bir hayat, yeni bir fırsat ve yeni bir sürpriz olduğunu asla unutmamanız ve kendinize çok ama çok değer vermeniz gerektiğini hiç bir zaman aklınızdan çıkarmayın. Sizleri değerli kılan bir Yaradan’ın olduğunu ve sizleri için her gün bir sabaha uyandırıyor ve sizin için her gün bir güneşi doğduruyor ve yine dinlememeniz içinde, size akşamı geceyi bahşediyor. Bizler farkında olmasak da koca bir Evren bizler için sistematik bir şekilde çalışmakta. Ve yine Dünyanın bin bir güzelliğinden faydalanalım diye bizlere binlerce nimet vermekte. Bu nimetlerin arasında paha biçilmezlerin arasında huzuru mutluluğun olduğunu ölmede olsa hayatımızda bir kere olsun yaşayalım ve bu nimeti bulup hayatımızın içine alıp kalbimizin, ruhumuzun bir köşesinde yaşatalım. Belki nasıl buluruz diyebilir hatta kendinize sorabilirsiniz! Hep uzaklarda yada başkalarında aradığımız huzurun, mutluluğun aslında bizlerde, başarılarımızda yada yaşantımızın bir yerinde saklı olduğunu ve bize düşen tek şeyin onu sakladığı yerden çıkarıp yaşantımıza dahil etmek olduğunu bilin.
Belki size başta tuhaf gelebilir fakat düşündükçe bana hak verebilirsiniz Kendinizi tıpkı yapraklarının sayısını bilmediğiniz beyaz bir deftere benzetin ve her çevirdiğiniz sayfayı da hayatınızdan bir gün sayın. Yaşadıklarınızı ise o deftere karaladığınız yazılar resimler olduğunu varsayın. Düşünün o deftere istediğinizi yazar, istediğinizi resmedebilir ve istediğinizi de silebilirsiniz. Siz hayatınızın hem senaristi hem oyuncusu ve hatta mimarı bile olduğuna kendinizi şartlandırın. fakat bu durum bazen değişe bilmekte nasıl mı? İşte başkasının hayatınıza şekil vermesine izin verirseniz hayatınızın senaristi değil, sadece oyuncusu olursunuz ve dizginlerinizi başkasının eline verirseniz onlar yazar siz sadece oynarsınız!
Onun için dizginlerimizi kimsenin eline vermeyelim; evet her insan bir defter dedik ve her gün o deftere doğruları, yanlışları, belki hatalarımızı çiziyoruz ama günün sonunda o sayfanın son satırını tamamladıktan sonra, sayfayı çeviriyoruz ve yeni başlayan bir güne tertemiz bir beyaz bir sayfayla başlıyoruz. Her gün yeniden kendimizi bir kes daha keşfedeceğimiz ve mutluluğun ve huzurun saklandığı yerden çıkarmaya yaklaşacağımızı bilerek, emin adımlarla hayatımıza devam edelim.
Sevgiyle kalın.