Sadece 2 hafta içinde hızla artan vaka sayıları yaklaşık iki hafta içinde 2 katına çıktı. 8 Nisan’da en son açıklanan vaka sayısı 55.941 oldu. Eminim her kesin hızlı bir şekilde artan vaka sayısının nedenini merak ediyordur.
Rehavete kapılmamanın neden aşı olanların aşıya olan güven mi, yoksa yasakların kalkması mı yada vatandaş evde kapalı kalmaktan çok mu sıkıldı. Bu saydığım varsayımları göz önünde bulunduracak olursak bence rehavetin nedeni hepsi olabilir ama aşının verdiği rahatlık birazda kuvvetli bir öngörü gibi geliyor bana.
Aşı bizi sonsuza kadar korumuyor ve bu düşünceye kapılmadan önce şu detayı da göz önünde bulundurulmalı. Önemli bir detay daha Türkiye nüfusunun 3’te 1’i bile aşı olmadı bu kadar az aşıyla koruma sağlanamayacağı akıllarda kalmalı.
Aşı da koruyuculuk süresinin yaklaşık 6 ay ila 1 yıl olduğu öngörülüyor. Koronavirüs enfeksiyonlarının kalıcı bir bağışıklık oluşturmadığını biliyoruz. Bundan 6 ay sonra mı 1 yıl sonra mı aşı yapılanlara tekrar aşı yapılacağıyla ilgili bilgiler daha da netleşmedi. Aynı şekilde ikinci kere uygulamada tek doz yeterli olacak mı yoksa baştaki gibi iki doz arka arkaya yapılmak zorunda mı kalınacak bununla ilgili bilgiler Faz-3 çalışmalarının takibinden sonra ortaya çıkacak. Tabiî ki bunları düşünelim ve o şekilde hayatımıza devam edelim.
Bu yazıyı okuyan kıymetli okuyucularım, hepimiz üzerimize düşen görevi yapalım, biraz daha sabırlı olalım. Unutmayalım ki bizim rehavetimiz yeri geliyor kendi sonumuz, yeri geliyor yakınlarımızın ve belki de hiç suçu günahı olmayanların, sonuna neden olabiliriz. Belki çok sıkıldık, çok zorlandık ama kendimiz için yada kimsenin hakkına girmekten sakınalım ve maskelerimiz takalım mesafemize dikkat edelim çevremize ve sevdiklerimizle aramıza mesafe koyalım.
Sevgiyle ve sağlıkla kalın...