Ebeveyn olmak; karar vermeyle başlayıp, yaşam boyu devam eden bir serüvendir. Çocuk dış dünyayı keşfetmeye çalışıp, anlamlandırmaya çalışırken onu hayatın her alanında yol gösterici olarak kabul ettiği ebeynlerinin varlığından haberdardır. Kişiliğinin şekillenmesinde, davranışlarının oluşmasında, canlı varlıklarla iletişiminde, yaratıcılığının ve üretkenliğinin planlanmasında, başarı oranında, kazanç ve kaybediş etkilerinde kısaca hayatının her alanında ebeyn stillerinin rolü büyük oranda etkilidir. Çocuklar anne - babalarını rol model alır ve onların düşünce davranışlarını örnek alır. Sağlıklı bir birey yetiştirmenin anne - babanın tutumlarıyla özdeştir. Peki, biz tutumlarımızı sergilerken bizi rol alan çocuklarımızın farkında mıyız? Hangi stilde çocuğum yetişiyor? gibi meraklanmalar başlıyorsa ebeveyn stillerine birlikte bakalım.
Otoriter Anne – baba tutumu
Çocuklarının kendi istekleri doğrultusunda hareket etmeye, emirlerine saygı duymak zorunda oldukları, cezalandırıcı bir tavır sergilerler. Çocuklarını her zaman kontrol ederler, katı kural koymaktan çekinmezler ve çocuklarını dinlemezler. Çocuk küçük yaştan itibaren sevgisiz ve şefkatsiz bir ortamda yetişir. Anne babaların gerekçeleri ise çocuklarının şımaracağını düşünmesidir. Bu tarzda yetişen çocuklar genellikle mutsuzdur, kaygılıdır ve iletişim becerilerinde zayıftırlar.
Demokratik anne-baba tutumu
Sevgiyi ve denetimi bir arada barındıran anne-baba tutumudur. Çocuklarını destekleyen kurallar koyup, denetlemeyi de ihmal etmezler. İstek ve görüşlerini karşılıklı olarak dile getirirler. Çocukların görüşlerine değer verirler. Anne- baba çocuklarına karşı sevgi doludur. Demokratik anne - babanın çocuğu, neşeli, dost canlısı olur. Gelişim açısından yeterli, özgüvenli ve sorumluluklarının farkında olarak yetişir.
İhmalkâr Anne- baba tutumu
Çocuğun yaşamıyla ilgili değildirler. Ulaşılması zor anne- babalardır. Çocuğun varlığı ve yokluğu belli değildir. Çocuğu çok sıkmamak mantığıyla çocuğu tamamen ihmal etme birbirine karıştırılır. Bu tutumla yetişen çocuk, ileriki hayatlarında bağımsız olmayı reddederler çünkü yeterince ilgisiz kalmışlardır.
Düşük öz saygıya sahip olurlar ve kendilerine güvenleri yoktur. İleride aileye karşı yabancılaşırlar, okul hayatlarında başarısız olma eğilimi yüksektir.
Aşırı Hoşgörülü Anne- baba tutumu
Adı üstünde çocuğun yaptığı her şey hoşgörüyle karşılanır. Evet, anne- baba ulaşılırdır, çocuklarıyla yakından ilgilidir. Fakat aşırısı olumsuzluk nedenidir. Çocuklarından fazla bir şey beklemeyen anne- baba tutumuyla yetişen çocuklar, başkalarına saygı duyma konusunda yetersiz kalırlar, kendilerini kontrol etmede güçlük çekerler, bencil olmak onları mutlu eder ve bu yüzden de arkadaşlarıyla ilişkilerinde uyumsuzluk, ilişkilerinde zorluklar yaşayabilirler.
Çocuklarımızı yetiştirirken en ufak dokunuşların bile yaşam boyu o etkilerinin gitmeyeceğinin bilincinde olmalıyız. Farkında olmadan söylenen söz, eyleme dökülen davranışta bizi örnek alan bir bireyin yetiştiğini asla unutmamalıyız. Çocukların üzerine ne düşerse izi kalır mantığıyla sevginin, hoşgörünün ve sınırlıklarının harmanlaştığı bir tutum sergilemekle beraber iyiliğini gözettiğinizi düşünerek zarar vermekten kaçınılacağı bir tutum sergilemenizi diliyorum. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, sağlıcakla kalın.
Aileye yönelik önereceğiniz bir kitap listesi yayınlayın lütfen...
Çocuk sahibi olanların değil aynı zamanda nişan evresinde olan bireylerin bile okuması gereken bir yazı
Mükemmel bir yazı olmuş daha dün bu konuyu aile içerisinde fikir alışverişinde bulunup çözüm arayışı içerisinde idik bu akşam kulağınızı çok çınlatıcax şu an 10 yaşında çocuklar var peki ergen dönemi ve sonrasında anne baba yeri nasıl olmalı ?