Ne şiirler ne türküler yazıldı mevsimin en güzel en temiz yağışı olan kar için, tıpkı Yılmaz Erdoğan'nın şiirinde ki dizeleri gibi “Ankara'ya öyle yakışır ki kar.” Söz konusu karsa eğer her yere öyle çok güzel yakışıyor. Urfa'nın tarihi mekânlarına ve sokaklarına da kar çok güzel yakışıyor.
Şehrimize 3 yılda 1 ya da 2 yılda bir görünen kar, sürpriz bir şekilde geçen yıl da yağmıştı. Bu yılda beyaz örtü kendini bize gösterdi. Kadim şehrimiz Urfa'nın etrafına sıralanmış dağların, üzerinde ki beyaz örtü hem bakılmaya doyulmazken, hem de kadrajlara güzel objeler oluşturdu. Bu sabah işe giderken gördüğüm manzaralar, karı ne kadar çok özlediğimizi bir kez daha bana anımsattı.
İnsanların elinde telefonlarla, kimileri fotoğraf çekiyordu, kimileri video çekiyordu ve kimileride sırf durmuş karın altında göklere bakıyordu. Karın güzelliğinden havanın soğukluğu hiç mi hiç üşütmüyordu bizleri.
Karın ikinci geleneği olan kardan adamımız ve kartopumuz eksik kaldı. Maalesef bunları yapacak kadar yağmadı kar yağışımız ve eksik kaldı iki sevincimiz. Belki kırsalda ve yüksek kesimlerde bu seviyeye ulaştı ama şehir merkezinde yerleri kaplayacak seviyeye gelmedi. Buna da şükür dedik belki bir umut ilerleyen günlerde gerçekleşir bu dileğimiz.
Son cümlemi şu şekilde tamamlamak istiyorum kar her yere yakışıyordu fakat Urfa'ya ayrı bir güzel yakışıyordu ve Urfa'nın etrafında ki dumanlı dağlara nede çok yakışırdı kar…
Sevgiyle kalın.