Ortadoğu'nun en büyük sorunu daima eğitimsiz bir kitlenin olmasıdır. Eğitimsiz kitlede nereye git desen gider sürü misali yeter ki çoban yol göstersin bir yerlere sürsün.
Bunların temeline indiğimiz zaman maddi şartlardan dolayı eğitimsiz olduklarını söyleyebiliriz. Fakat temel sorun bu değildir temel sorun daima cahil bir topluma ihtiyaç duyan kâğıttan kaplanlardır.
Birileri kavga edecek birileri araya girecek onlar arabulucu ve ya kahraman olarak ilan edilecektir. Bunların örneğini Şanlıurfa kentinde görebiliyoruz. Hem kurtla kuzuyu yiyor hem de çobanla yas tutuyor. Böyle tipler her yerde var ama en çok bilmeyen cahil bırakılmış toplumlarda boy gösteriyorlar.
İki aileyi birbirine bırakır. Onun sırtını sıvazlar onu okşar sonra vur oynasın çal patlasın. Misali silahlar patladıktan sonra iki tarafta kaybediyor. Kim kazanıyor arada ki o ikiyüzlüler peki nasıl kazanıyorlar. Saygınlığını artırmak için arabulucu oluyor kan davasından da cebine atıyor.
Hem güçlü taraftan destek alıyor. Ondan sonra büyük kanaat önderi diye ortalıkta goy goy yapıyor. Neymiş efendim barış elçisi unvanı çok yakışıyor böyle tiplere el pençe önünde duran onu başımızdan eksik etmesin diyenler yani anlayacağınız hale kölelik sistemi bu coğrafyada var.
Bu da gösteriyor ki Ortadoğu'nun cahil eğitimsiz kalmasını isteyeneler var. Ortadoğunun sorgulama yetisinin yerleşmesine istemeyen bazı güçler söz konusu çünkü eğitim sorgulamayı beraberinde getirir sorgulayan insan var olan kölelik sistemi eleştirir.
Martin Luther zamanında cenneti satın aldığını söyleyerek halkın papalara inanmaması gerektiğini açık bir şekilde söylemiş ve halkı uyandırıp bilinçlendirmiştir. Bize de Martin Lutherler lazım.