Güneydoğunun Paris’i olarak adlandırılan Şanlıurfa eğitim, ekonomi, istihdam da olduğu gibi ne yazık ki sporda da son sıralardayız. Sorunlar gömleğin döğmeleri gibi ilk hatadan sonrası hepsi birbirini takip ediyor.
Şanlıurfa sporda ne yazık ki istediği ivmeyi bir türlü kazanamıyor. Ruhuyla savaşan o kadar genç futbolcu varken gidip emekli olmuş sahada bırak koşmayı yürüyemeyen oyunculara büyük paralar harcayıp getiriyoruz. Ondan sonra taraftarlara şampiyonluk nutukları atılıyor.
Urfalılar da keklik gibi hemen düşüyor hemen zaten Urfalıların kaderi değil mi kandırıldık. Veryansınları yaygaraları çıkıyor. Kandırılmak demişken o sadece Urfa’nın sorunu değil bir ara hepimiz kandırıldık.
Uzun lafın kısası milyonlar harcanıp son kullanma tarihi geçmiş futbolcu almak yerine alt yapıdan ruhuyla savaşan futbolcu oynatmamız gerekiyor. Hem gelecek vaden birçok genç var. Sonradan kıymetini anlıyoruz. Başka takımlara gidince seyretmeye gidiyor. Şanlıurfaspor yöneticileri geçmişte örnekleri mevcut. Dışardan getirdikleri kronik sakat - 5 maç büyük takımlarda oynamış adamların ayağına neler götürüyoruz.
Elde ki kuşu değil daldaki kuşa sahip olmak bu coğrafyanın kaderi insanının kaderini de değiştirmesi onun elinde.