Toplum ihtiyaçları karşılanmadığı zaman pimi çekilmiş bir bombadan farksız oluyor. Bir toplumun temel ihtiyaçları karşılanmadığı zaman bir arayış içerisine giriyor. Bazen bu arayışlar kötü sonuçları beraberinde getiriyor. Örneğin işsiz olan toplumlarda uyuşturucu madde ön saf yer alıyor.
Okul çağındaki gençler ellerinde uyuşturucu ile sokak sokak geziyor. İnsanları zehirliyor. Bizler de uyuşturucu madde kullanımın yüksek olduğundan yakınıyoruz.
Aslında yakınmamız gereken şey toplumu bu yöne sevk eden
sisteme karşı olması gerekiyor.
Suçlu olan insanların üzerinde toplumun ve sistemin kusuru olduğunu unutuyoruz. Olayı daha da indirecek olursak bazı azınlıklar rahat yaşasın diye çoğunluk daima sefalete mahkum bırakılıyor.
Bazı insanlarda sefalet üzerinde kurtarıcı olarak ortaya çıkıyor. Aslında büyük resime bakarsak topluma kurtarıcı olarak goy goy yapanlara bakarsak.
Temel sorunu onların yaratığını görürüz. Lakin biz sadece gördüklerimizi yorumluyoruz. Bu da toplumun eğitimsizliğinden kaynaklandığını fark ediyoruz. Refah içerisinde yaşayan toplumlara baktığımız zaman herkesin çözüm odaklı olduğunu görebiliyoruz.
Kimse şov için kılıktan kılığa girdiğini göremeyiz. Neden mi çünkü onlar sorunun köküne iniyorlar. Bizim ki sadece yüzeysel ve günü kurtarma projeler ile hareket etmiyorlar.
İşsiz olduğunu söyleyen vatandaşlara ne yazık ki yetkililerimiz cebine üç beş kuruş koyup yolluyorlar. Onunla yetinmeyip bide utanmadan yaptığının bir halt olarak göstererek kameralara poz veriyorlar.
İnsanlarının gururu olduğunu hiç düşünmüyorlar. Zaten burjuva takımından başka kimsenin gururu olduğunu düşünmüyorum. Gururları olsaydı. Onların sırtında milyonları hiç edenleri o koltuklarda barındırmazlardı.
Din ahlak şövalyeliğini yapanların çoğu şu anda İsviçre bankalarında milyonlarca parası olan kesimlerdir.
Gündüz halkın gözünde kuzu görünüp gece kurt gibi kapalı kapılar ardından istediklerini alıp istediklerini satıyorlar. Toplum da derin bir kış uykusuna yatmış vaziyette uyuyan devin ne zaman uyanacağını kimse kestiremiyor.
Zaten yaşanan o kadar şeyden sonra devler kilo kaybından dolayı kilo kaybına uğradı zayıfladılar. Uyansa onlarda aç kalacak ondan dolayı kimse ses çıkaramıyor.
Herkes halinden memnun. Kaybedecekleri tek şeyin ellerindeki zincirler olduğunu fark edenler bile zincirleri kırıp atmaktan korkuyorlar.
Zaten bir korku imparatorluğun yoksa herkes bir şeyler talep eder. Onun için kimse bırak konuşmayı fısıltı bile çıkaramıyor.