Çin Halk Cumhuriyeti'nde başlayıp, Tüm dünyaya yayılan corona virüsünden dolayı artan işsizlik ve ekonomili sıkıntılardan ötürü tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de dilenci sayısın da gözle görülür şekilde artmalar başlandı.
Özelikle Suriye'den en çok göç alan illerin başında gelen İstanbul ve Şanlıurfa'da Suriye kökenli dilenci sayısında büyük bir patlama yaşanıyor.
Şanlıurfa'nın ana arterlerinde, çarşının belli yerlerinde ve trafiğin çok yoğun olduğu ışıklarda son dönemlerde; özellikle Suriye kökenli dilenci sayısında büyük artışlar görülüyor.
Ramazan ayında dini duyguların ve hayırların arttığı bu mübarek ayda vatandaşların dini ve vicdani duygularını istismar ederek kamuya açık alanlarda dilencilik yapan şahıslara yönelik olarak Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkan'ı ile Zabıta Müdür'ünün önderliğinde tüm zabıta teşkilatı, ellerinden geleni yapmaya çalışılıyorlar.
Ancak, bu iş o kadar ciddi boyutlara gelmiş ki artık neredeyse Şanlıurfa'da dilencilik bir geçim kapısı ve meslek haline geldi.
Dilencilerle alakalı olarak sadece zabıta marifetiyle kesin ve köklü bir netice alınamayacağı aşikardır. Bu hususta Devletin taşradaki en yetkili kurumu olan valilik makamlarının da işe el atması ve zabıta teşkilatına idari ve kolluk kuvveti konusunda destek çıkmalıdır.
Valilik Makamı önderliğinde diğer kurumalarında iş birliğiyle alınacak köklü ve radikal kararlarla dilencilikle mücadele konusunda ciddi neticeler alınacağı kanaatindeyiz.
Hatta Suriye kökenli olan dilencilerle alakalı olarak Devletin ciddi kararlar alması gereklidir.
Devletimizin önderliğinde, Suriye iç savaşı nedeniyle sınır ötesinde kurulan kamplara bu Suriyeli dilenciler götürülüp barındırılabilir.
Onlara daha güzel ve iyi yaşam koşulları sağlanabilir.
Suriye'ye en çok sınırı olan ve Suriye'den en fazla göç alan illerden biri olan Şanlıurfa'da Dilencilik bir geçim kapısı ve neredeyse meslek haline gelmiş durumda.