Şanlıurfa denince akla medeniyetlerin yanı sıra aynı zamanda birde kültür ve sanat geliyor.
Dünya genelinde isim yapmış ünlülerin çıktığı Şanlıurfa'ya şöyle bakacak olursak, üstad Şair Nabi, yanı sıra Şair Abdi, Şair Şevket, yakın tarihe bakacak olursak sanat camiasına ilerleyen yaşıyla giriş yapan ve herkesin beğenisini toplayan Kazancı Bedih.
Sinema sanatçıları Yılmaz Güney, Hüseyin Peyda, arabesk müziğin babası Müslüm Gürses, halk müziğinin güzel sesi Mahmut Tuncer ve dünya genelinde sesine ses yetişmeyen tüm sanatçıların gıpta ile baktıkları medarı iftiharımız Şanlıurfa'nın önemli sanatçılarından İbrahim Tatlıses ve niceleri...
Askerde iken gazino çavuşuydum ve gazinoda aynı zamanda sahne alıyordum. Ege ordu komutanına kısa bir konserimiz oldu konser sonunda beni çağıran dönemin Orgenerali bana nereli olduğumu sordu ve bende Şanlıurfalı olduğumu
Şanlıurfalıların sesinin güzelliğinde isotun etkisinin olup olmadığını soran generalimize ben doğrudur komutanım dedim. Evet, gerçeklik payı tartışılır bu isot konusunun fakat tartışılmayacak bir şey varsa o da Şanlıurfalının sanata ve müziğe olan hâkimiyetidir.
Bu konuda sadece üniversitemize bağlı bulunan bir müzik öğretmenliği bölümünün Şanlıurfa gibi sanatın merkezine yetmeyeceği kanısını taşıyorum. Harran üniversitesinin konservatuar konusunda YÖK bazında bir girişiminin Şanlıurfa açısından son derece önemli bir konu olduğu kanısındayım.