Son zamanlarda Türkiye ciddi bir şekilde boşanmalar yaşanıyor. Boşanmaların sebeplerine indiğimizde şiddetli geçimsizlik, kıskançlık, güvensizlik gibi temel kavramlara rastlıyoruz. Peki, boşanma kadınlardan mı kaynaklanıyor? Yoksa erkeklerden mi bunların cevabını daha kimse bulamadı. Zaten kimsede ben haksızım diyebilecek erdeme sahip değildir. Hatasını kabullenecek kul ne yazık ki yok denecek kadar azdır. Oysaki kadınları anlamak bu dünyanın en kolayı aynı zamanda en zor şeyi bu kişiden kişiye değişkenlik göstermekte.
Bakın Kirpi lakaplı Refik Halit Karay yazarımız ne diyor:“Kadın kendi başına ne gül goncasıdır, ne de diken. Koklamasını bilirsen gül; tutmasını bilmezsen diken olur.” Allah rahmet eylesin gerçekten de kadınları galiba bir tek o anlamış gibi yazmış.
Yapılan bir araştırmaya göre ‘kadınlar ne ister’ sorusuna aslında kadınların erkeklerden beklediği şeylerin para ile ölçülmediğini çoğunun para ile ilgisi bile olmadığını söylüyor.
Araştırmaya göre kadınların en çok istediği şey, erkeğin onları şaşırtması. Peki, kadınları nasıl şaşırırlar ve ya neyden hoşlanırlar. Kadınlar zamansız sürprizlere bayılırlar. Gezmeyi seven kadınların yanı sıra bazı edebiyat düşkünü kadınlar da var. Bana göre her kadın yazılmamış bir şiirdir sadece şairleri kış uykusunda kalmıştır.
Peki, bunlar yapılsa bile aslında talep edilen şey nedir? Kadınlar aslında sevilmek değil, sevmek mi istiyorlar? Ya da küçük hesaplar peşinde koşmadan sevebilmek…
Aslında kadınlar çok şey istemiyorlar. Bir tane eşleri olsun ama yeri geldiğinde hediyeler verip ev işlerinde yardım etmeli, çocuğa bakmalı, haftada bir dışarı çıkarmalı, sürekli iltifatlar etmeli, arada maço olmalı…
Kadınlar hep en güzel olmak isterler, erkekler için değil tabiî ki, bu sadece çevredeki kadınlardan daha güzel olma yarışıdır. Kadınlar renk ister hem hayatlarında hem çevrelerinde. Fazladan birkaç kilo aldıklarında bunu onlara söylerseniz hayatları kararır ve siyah giymeye başlarlar…
Kadınlar dinlenilmek ister, saçma sapan konuşsalar da, saatlerce sürse de… Hiç akıl vermeden ona ne yapacağını söylemeden sadece onaylayarak dinlenilmek isterler. Kadınlar erkeklerin kendisine aşık olmasını ister ve bu aşkın ölünceye kadar sürmesini. Anlayış ister ve bu anlayışın ömür boyu sürmesini. Güzellik ister ömür boyunca kalsın ister.70 yaşında bile olsa kendisine çıtır denilmesini ister.3.Dünya savaşı çıksa bile doğum günü, evlilik yıldönümü unutulmamasını isterler.
Günün 8 saatini yatakta 8 saatini kuaförde 8 saatini alışverişte geçirmek ister. Dünyanın en güzel kadını olduğu cümlesinin dakikada bir söylenmesini ister. Doğurduktan sonra vücudunun bozulmamasını ister. Kadın erkek eşitliğini savunmakla birlikte hesabı erkek ödesin ister. Taciz edilmemek şartıyla tahrik edilmek ister.
Bütün bu istekler ve daha yüzlercesi dört dörtlük şekilde karşılansa acaba mutlu olunabilir mi?
Kadın erkek ilişkilerinde mutluluk, uyum ve gelişim sürecidir.
Kadın ve erkek arasında temelde bazı farklılıklar vardır. Beklentileri değerlendirirken mutlaka bunların da göz önünde bulundurulması gerekir. Mesela akşam eve gelince kadın konuşmak ve dinlenilmek isterken erkek TV izleyerek günün yorgunluğunu atmak ister. Erkek kızdığı zaman yalnız kalmak isterken kadın kızdığı zaman üstüne gidilsin, konuşulsun ister. Özel günleri kadın unutmazken, erkek hatırlamaz, hatırlayanlar da ne gerek var diyerek hediye almazlar.
Her ne kadar kadınlar ne ister? Desek de mutluluğun temelinde karşılıklılık esastır.
Evet, eğer bizler yukarıdaki hataları yapmaz, eşimizden önce kendimizin hatalarını görür ve kabul edersek, kimseyi değişime zorlamadan önce biz “doğru insan” olursak kadınlar ne ister? Sorusuna hiç gerek kalmayacaktır
Bu yazıdan sonra Urfa’da aşk doktoru vardı da bizim haberimiz yok dediğinizi duyar gibiyim.
Ne derseniz saygım sonsuz eleştiriye daima açık olan bir insanım zaten eleştirilmen insan büyüyemez ve hatalarını düzeltemez. Daima en iyisi olduğunu düşünür.
Eşinizin sevgilinizin kıymetini bilerek yaşamaya çalışın. Zaman ayırın onlara çünkü bazen zaman bizi sevdiklerimizden ayırıyor. Saygılarımla sağlıkça kalın