2 Milyon 115 Bin 256 kişinin yaşadığı Şanlıurfa'da, nüfusunun %19,1'ini genç nüfus bu da 404 bin nüfusa denk geliyor. Peki, en genç nüfusa sahip olan Şanlıurfa’da işsizlik sorunu neden diz boyu?
Yatırımcılar neden Urfa yerine başka yerlerde yatırım yapıyorlar. Urfalı iş adamları bile kenti memleketlerine bir çivi çakmaktan korkuyorlar. Biz hep Urfalı iş adamları suçluyoruz. Peki, gerçekten suçlu kim iş adamları mı? Sistem mi?
İş adamları sistemden korkuyorlar. Gerçekten Şanlıurfa da ruhsat sorunu var. Birçok iş yeri ruhsatsız çalışıyor ve ucuz iş gücü ve maliyetini kullanarak ruhsatlı iş yerlerinin hakkını gasp ediyorlar. Buna ne yazık ki sistem bir şey yapamıyor. Ruhsatsız çalışan iş yerleri de sisteme mi bağlı gibi soruları akıllara getiriyor. Bugün kentte günde en az 2 kişi hayatına teşebbüs ediyor ve sistemde bunu psikolojik sorunlara bağlıyor.
Peki ya sistemden dolayı insanlar intihar ediyorsa bunlar bazı kesimler tarafından gündeme getirilse de bir eli yağda bir eli bağda olanları hiç etkileyemiyor. Çünkü onlar sistemden dolayı insanlık değerlerini kaybetmiş vaziyetteler. Her şeyin başlangıcı olduğu gibi sonu da muhtemeldir. Onun için baki olan daima halktır. 3-5 kişinin memnuniyeti üzerine kurulan tüm sistemler eni sonunda yıkılmaya yüz tutmuştur. Çünkü memnun olan 3-5 kişide sistem içerisinde bazen çakışmaktadırlar.
Ne yazık ki bunlar gün yüzüne çıktıkları zaman iş işten geçmiş oluyor. 3-5 kişiyi memnun etmek yerine tüm şehri memnun etmek dinin yanı sıra insanlığın gayesi olmalıdır. Çünkü işsiz olanlar daima bir arayış içerisindeler. Ya uyuşturucu bataklığına giriyorlar. Ya da birilerinin rant uğruna verdiği savaşa kurban gidiyorlar. Her yerde gençlerimize sahip çıkıyoruz naraları atmak yerine reklamsız ve gösterisiz bir iş imkanı verilse hem kul memnun olur hem tanrı razı olur. Onun için bazı kesimlerin görevi sadece reklam yapmak olmamalı yaptıklarınız sizin görevlerinizdir. Yapmak zorunda olduğunuzu unutmayın.
Sizleri o koltuğa oturtanlar sizin sahiplerinizdir. Yani halktır ve unutmayın ki sizin sözünüz değil. Halkın sözü muteberdir. Söz konusu sizler ve şakşakçılarınız değil. Sizin ve şakşakçılarınıza sahip olan halktır. Bunun en güzel örneği 1950 seçimleriydi. Ne demiş büyük siyasetçi “yeter artık söz milletindir.” Sizler gibi devletin sahipleri olduğunu düşünen büyük şefler bile halk tarafında alaşağı edildi. Yani demem o ki fazla güvenmeyin o koltuklara halk mutlu olduğu sürece sizler oralarda olacaksınız.