21. yüzyılın hemen hemen ilk çeyreği bitecek. Türkiye'de birçok kent değişime uğradı. Gerek kültürü, gerek düşünce yapısıyla değişti. Fakat Güneydoğunun incisi diye tabir ettiğimiz Şanlıurfa'da hiçbir şey değişmedi. Hala aşiretçilik hala devlet erkanları ilk okul mezunlarının önünde el pençe duruyorlar. Hala aman ağam aman paşam lafları dolaşıyor ağızlarında. Zaten koltuk sevdası bir çocuğun önünde bile insanlara el pençe durduruyor.
Okul yüzü görmemiş, sırf nüfuslu ailelere tabi oldukları için bu şehirde her kapıya girebilen hatta girmeyi bırakın o koltuklarda oturanları kaldırıp yerine oturabilen kişilerden bahsediyorum. Ondan dolayı bu şehir değişmedi. Değişmesinin de mümkün olmadığını düşünüyorum. Çünkü şehire gelen bürokratların çoğu kenti tanımadan gidiyor.
Yemeklerini sağ olsun vekillerimiz, belediye başkanlarımız on numara tanıtıyor. Hatta yemeğin nasıl yeneceğine kadar her şeyi anlatıyorlar. Bu kadar hizmet aşkı hangi şehrin vekillerinde var. Allah aşkına en yakınımızdaki Antep'e bakın vekilleri hiç çalışmıyor. Hiç yemeklerini tanıtmıyor. Baklava tanıtan Gaziantep vekili gördünüz mü? Göremezsiniz tabi onlar çalışmıyor.
Bizim Urfalı vekillere kavurmaya hangi yağ girer, yanında ne yenir ne içilir hepsini biliyorlar. Çünkü bizimkiler gerçek vekiller sahte değil. Başka yere benzemez Urfa zaten benzemesi de pek mümkün görünmüyor.