Kimi iki parke taşı döşeyerek çalıştığını sanıyor, kimi kurs açarak, kimi de bir yerleri ziyaret ederek kendi görevini yaptığını sanıyor. Gören de gecesini gündüzüne katarak sorunlarla mücadele ettiklerini sanacak.
Sözüm Şanlıurfa'daki birkaç kurum dışındaki diğer kurum yetkililerine... Şanlıurfa dışarıdan zengin görünen ancak içinde sorunlarla boğuşan yoksul bir kent. Çünkü en kolay işlerle gündemi meşgul edip çalıştığını gösterenlerin çoğunlukta olması kenti dışarıdan bakınca zengin gösteriyor. Ama içine girildiği zaman var olan sorunlara eğilince o zenginliği göremiyoruz.
Ulaşım mı desek, eğitim mi desek, sağlık mı desek, engellilere yönelik çalışmalar mı desek, çiftçinin durumunu mu desek, yoksa işsizliği mi desek... Bitmeyen bu sorunlar yıllardır devam ediyor.
Ama Şanlıurfa'daki birçok kurumun başındakiler, var olan bu sorunlara adeta kulak tıkarcasına hareketler sergiliyorlar. Buna ek olarak sadece gösteriş amacı taşıyan, bugün faydalı olup yarın hiçbir işe yaramayan işler yaparak koltuğunu sağlama almak istiyorlar.
Yıllardır Şanlıurfa'da elektrik çilesi vatandaşın başını yedi. Hangi kurum buna müdahale etti? Suç yine vatandaşa yüklendi, sık sık kesintilerin nedenini de faturanın kabarık gelmesini de vatandaşların kaçak elektrik kullandığı olarak gösterildi.
Hatta en çok kaçak kullananlar arasında Şanlıurfa'yı ilk sıralarda gösterdiler. Her zaman başka türlü çözüm bulmaktan kaçındılar, işin kolay yönünü seçtiler.
Hiçbir yetkili de çıkıp "Ben vatandaşlarımın yanındayım kardeşim. Elektriği kaçak kullanan varsa bunun zararını tümünden değil, kullanan kişiden talep et. Buna yönelik çözüm üret!" demedi.
Sadece seyirci kaldılar ve bir yerleri ziyaret etmeye devam ettiler. Ha ben burada kaçak elektrik kullanan vatandaşları savunmuyorum. Onların kaçak kullanımını engelleyecek çözüm bulmanızı istiyorum. Bunu da bulamıyorsanız, zararınızı kendi cebinizden vermelisiniz.
Vatandaş işsizlikten yakınıyor, bu soruna çözüm istiyor. Ama cevap olarak Şanlıurfalı iş adamları başka illerde yatırım yaptığı, ayrıca gençlerin kolay işler peşinden koştuğu söyleniyor. Tamam da Şanlıurfalı iş adamının burada yatırım yapması için teşvikler yapıldı mı? Ya da gençlerin ağır işleri yapması için iyi bir maaş verildi mi?
Bu konuda orada çalışmak istemeyen kişilere de hak vermek gerekir. Sabahtan akşama kadar en ağır işlerde çalışacaksın, asgari ücretin altında maaş alacaksın. Cevap istemiyoruz, çözüm istiyoruz.
Sağlığa gelince... Biliyoruz bölgemizde doğum oranı yüksek, çocuk nüfusu fazla. Bu nedenle doğum hastaneleri ve çocuk hastanelerinin sayısı artırılmalı. Hastalar sabahın ilk ışıklarında kalkıp 3-4 saat sıra bekliyorsa istediğiniz kadar hastane binası kurun. Buna çözüm getirdiğiniz söylenemez.
Eğitim konusunda sıkıntımız büyük. Okulların açıldığıyla övünüyoruz ama halen sınıfın kapasitesinden daha fazla öğrenci yerleştirildiğini görüyoruz. Bu sorunları çözmek yerine bazı okullar ticari amaçlı kullanılıyor.
Öğrencilerin okullara yönelik kıyafet giymeleri müdürler tarafından isteniyor, ardından bu istekte bulunan müdürleri şikayet etmeleri için velilere uyarılar yapılıyor.
Sözü fazla uzatmaya da gerek yok. Demek istediğim o kadar sorun olmasına rağmen yetkililer sadece kuru kuruya bir cevap veriyor ve bir yerleri ziyaret ederek, reklamını yapma peşinde. İşte biz buna şovmenlik deriz.
Şimdi yaklaşan yerel seçimler için de bazı kurum müdürleri belediye başkanlığı için aday adaylık başvurusu yapmış. Onlara hitaben diyorum ki bırakın koltuk peşinden koşmayı...
Amacın memlekete hizmet etmekse görevini yaparak hizmet edebilirsin! Belediye başkanlığını alabilmek için "Ben hizmet için varım" demeyi de bırak. Hizmet edeni halk zaten bilir.