Şanlıurfa başta olmak üzere Güneydoğu bölgesinde çiftçilerimizin hali ortada. Özellikle pamuk ve mısır üreticileri, fiyat düşük diye ürününü zarar etmemesi için toplamadı.
Daha sonra zararı da göze alan çiftçiler, bu kez başlayan yağışlardan dolayı ektiği mısır ve pamuğunu toplayamadı. Çünkü tarlalar bataklığa döndü, değil makine insan bile giremiyor.
Çiftçinin bu durumu ürünün tarlada çürümesi bir yana ikinci ürününü de ekemediği için zararı ikiye katlandı. Çiftçinin zararının arttığı gibi borçları da üst üste yığıldı, arttıkça arttı.
Çiftçiler, çözüm yolu bulamadı, devletten destek istedi. Yetkililer de bu duruma sessiz kaldı, pamuğun, mısırın durumuna aldırış etmeden ithal etme yolunu seçti.
Bütün bunlar bir tarafa, Ziraat Bankasının yaptığı da çiftçileri daha derinden üzdü. Çiftçilerin üretiminde kolaylık sağlamak için kurulan Ziraat Bankası, ne yazık ki çiftçilerin durumundan çok futbol kulüplerine kolaylık sağlamanın peşinde.
Futbol kulüplerinin borçları birikmiş, ödeyemiyor. Ziraat Bankası da sanki bütün görevini tamamlamış gibi yardıma koşuyor. Ve milyonlar olan borcunu ödemeye karar veriyor, bu borcun da geri ödemesinin yapılandırılacağını belirtiyor.
Çiftçilerin durumunu aldırmayan bankaya çiftçiler haklı olarak tepki gösteriyor. Bu durumda çiftçiler üzerinden ne yapmaya çalışıldığını anlayabilmiş değiliz. Çünkü bir yandan yerli üretime teşvik edilmesi için çalışmalar yapılıyor öte yandan çiftçinin durumu göz ardı edilerek ithal yolu uygulanıyor.