Hani üzerine efsaneler yazılan ve Şanlıurfa’nın gastronomi kültürümde damak tadının ilk sırasında yer alan pul biber yani isot bu yıl gecikmelerle tüketiciye ulaşacak. Geçtiğimiz yıl yaşanan yaşışlar ve sonrasında üreticinin risk almayıp geç ekim yaptığı iddia ediliyor.
Artık ne derece doğru bunu araştırıp göreceğiz. Fakat bu yıl isot’un gecikmesi aslında sadece Şanlıurfa ve Şanlıurfalıları değil. Tüm ülkeyi ve yanı sıra birçok ülkeyi de ilgilendiriyor. Zira Şanlıurfa isotu sadece Şanlıurfa’da değil, tüm dünya genelinde severek tüketiliyor.
Faydaları saymakla bitmeyen isot aslında sadece yemeklerde değil, aynı zamanda tıp alanında tedavilerde de kullanılan bir ürün. Bununla birlikte, turizm sektörünün vazgeçilmez ürünleri arasında yer alan isotu Şanlıurfa’yı ziyaret eden yerli yabancı turistler tarafından da tercih ediliyor.
Fakat bu yıl yaşanan gecikme ne yazık ki bir turizm sektörünü olumsuz etkiledi. Şanlıurfa 2019 Göbeklitepe yılı ile birlikte bu yıl turizm alanında başlatmış olduğu atağı ne yazık ki isotun serüvene geç başlamasıyla birlikte tanıtım eksikliği yaşattı.
Çünkü Şanlıurfa’ya gelen turistler aynı zamanda namına mazhar oldukları isotu alarak memleketlerine hatta ülkelerine dönmek için yola çıkmak istiyordu. Fakat ne yazık ki, bu muhteşem tat biraz gecikmeli olarak raflardaki yerini almaya başlayacak.
Aslında bu gecikme hakkında yetkili kurum ve kuruluşlar bir araştırma yaparak hava şartlarının bu konuda etkili olup olmadığını araştırabilirler. Hatta ürünün olumsuz hava şartlarında bile verim verip vermeyeceği konunda da bir araştırma yaparak konuyu aydınlığa kavuşturabilirler.
Dediğim gibi üzerine destanlar yazılan, hatta savaş nedenlerinden birisi olara bile anlatılan isot, şüphesiz Şanlıurfa ve Şanlıurfalılar açısından oldukça büyük öneme sahip. Bu konuda gerekli çalışmaların bir an önce yapılarak konu hakkında kamuoyu bilgilendirilmeli diye düşünüyorum.