Defalarca yazdık ve yazmaya da devam edeceğiz. İsot Şanlıurfa'nın en tatlı acısı. Sanki mevsimler bile bu millete pul biber yapımı için adeta müsamahada bulunuyor. Şanlıurfa da güneş bu yıl hiç gitmedi ve bitmedi. Gidecek gibi de görünmüyor. Haydi hayırlısı.
İsot gerçekten Şanlıurfa yemek kültürünün vazgeçilmezi. Yani kısacası elimizde olsa inanın tatlılarda bile isotu kullanacağız. Yani o denli. Fakat son zamanlarda acaba kullandığımız isot gerçektende Şanlıurfa isotu mu?
Muamma, neden çünkü genetiği ile oynanan isot piyasa da adeta cirit atıyor. Yani ektiğiniz tohumu bir daha almak zor. Aynı tohumdan istediğiniz verimi alamıyorsunuz hatta daha birçok üretici hiç verim bile alamadığını söylüyor.
Bu nedenle GAPTAEM yani GAP Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Şanlıurfa isotunu ele alarak eski haline yani eskisi gibi tohumdan sürekli verim alınabilinen bir çeşit geliştirdi ve bu çeşit eski Şanlıurfa isotuna en yakın çeşit olarak piyasaya sunuldu.
Piyasada bulunan genetiği ile oynanmış birçok tohum verimi yüksek olsa da kalite olarak aynı kaliteyi tüketiciye sunmuyor. Bu isotun verimi yüksek olabilir fakat tad olarak ve lezzet olarak asla eski Urfa isotunun özelliklerini taşımıyor.
Eski Urfa isotunun şeker oranı yüksek bir çeşitti. Dolayısıyla acılık oranı az ve lezzet oranı yüksek bir çeşitti. Fakat ne yazık ki genetiği ile oynanmış olan isot bu eklentilerin çok altında kalan bir çeşit. Bu nedenle GAPTAEM'in geliştirdiği isotu tercih eden üretici ve bunu alan tüketici eski isotun tadına varabilme gibi bir ayrıcalığa sahip oluyor.
Yapılacak olan tek şey Urfa isotunun gerçek manada evlerimize girmesi için bu özellikleri barındıran isot çeşidini kullanarak Şanlıurfa isotunu hak ettiği eski günlerine kavuşturmak. Bu sadece çiftçinin değil bence tüm Şanlıurfalıların görevi.