Konumuz olan kitap ve okumak`; ülkemizin, özelliklede Urfa'mızın çok önemli bir sorunu olarak halen karşımızda durmaktadır. İçimizi yakan bu meseleyi, sizlerle paylaşırken, sözlerime bir Japon sözü ile başlamak istiyorum.
“Elmas bile işlenmez ise, gösteremez değerini, insan da elmas gibidir; ancak okursa öğrenirse gösterebilir gerçek değerini ‘’ Milli eğitim bakanlığının yaptığı bir araştırmaya göre; Gençlerimizin %61’i maalesef hiç kitap okumuyor.
Kütüphanelerimizde sayısal olarak yedi kişiye ancak bir kitap düşerken; Japonya’da kişi başına 25 kitap düşmektedir.
Ülkemizde, 65000 kişiye bir kütüphane düşerken, öte yandan 95 kişiye bir kahvehane düşmektedir.
Birde İngiltere’de yayınlanan ve 40 ülke üzerinde yapılan diğer bir araştırmaya göre; ülkelerdeki ortalama bir insanın bir yıl boyunca, kitaba ayırdığı parayı bize yansıtıyor.
1.Almanya……..60 sterlin
2.İsveç……………55 sterlin
3.Fransa…………51sterlin
4.ABD………………50 sterlin
5.Japonya………48 sterlin
Evet 40. ülke maalesef, Türkiye. İnsanımızın bir yıl boyunca kitaba ayırdığı para ise sadece 2 sterlin
Halbuki aynı insanımızın sigaraya ayırdığı para, yılda ortalama 300 sterlindir. Demek ki olay, yokluk, yoksulluk veya para meselesi değildir.
Buna göre gelişmiş ülkelerin okumaya para ve zaman ayırdıkları için, zengin olduklarını kabul etmemiz gerekiyor. yani kaba tabirle ifade edecek olur isek “ ne kadar ekmek, o kadar köfte" misali.
Söz “ zaman” dan açılmışken izninizle Almanya’daki bir örnekten bahsetmek istiyorum. Bundan birkaç sene önce Almanya'da kişi başına düşen, günlük ortalama okuma süresi 23 dakikadan 18 dakikaya düşünce, devlet neler oluyor diye telaşlanmış ve ne kadar yetkili varsa, harekete geçerek hemen gereken önlemleri almışlardır.
Şimdide Türkiye'mizdeki duruma bakalım. Ülkemizde, kişi başına düşen günlük ortalama okuma süresi maalesef dakikalar bile değil ve sadece 10-15 saniye olduğu halde, ilgili ve yetkililerden ne endişe duyan var ne de herhangi bir tedbir alan…
Bu oranlarları birde Urfa ile kıyaslamaya çalışır isek “vay halimize”…
Şimdi birazda, kitap ve okuma konusunda, ünlülerin veciz sözlerine kulak verelim;
2 bin yıl önce Konfüçyüs demiş ki;
“Allah'ım bana içi kitap dolu bir ev ve çiçek dolu bir bahçe ver”.
Eric Hoffer diyor ki;
“Bilgi çağında yaşıyoruz, öğrenenler dünyayı ele geçireceklerdir”.
Balzac derki;
“Kurnaz insanlar okumayı küçümser basit insanlar ona hayran olur akıllı insanlarsa onu kullanırlar”.
Albalat ;
“Okumak, alışkanlıklarımızın en asilidir”.
Kitap okumakta olan, büyük önder Atatürk’e soruluyor;
—Paşam paşam, ne diye bu kadar okuyorsun ki? 19 Mayısta, kitap okuyarak mı Samsuna çıktın?” deyince Atatürk ona şöyle cevap verir. “ Küçükken, biz fakirdik… elime 2 kuruş para geçince bunun 1 kuruşunu kitaba verirdim. Eğer böyle yapmasaydım bugün bu yaptıklarımın hiçbirini yapamazdım, yapamazdık…”
Yavuz sultan selim ise, gündüz 7-8 saatini okumaya ayırdığı yetmiyormuş gibi bazı geceler sabaha kadar bile kitap okurmuş. Hatta Mısır seferine giderken, padişahın üç katır yükü kitap götürdüğü bilinen bir gerçektir. Demek ki, nereden nereye gelmişiz değil mi?
Naci İpek ağabeyimiz ; Birinci körfez savaşı sırasında Diyarbakır'da bulunduğum sırada, patriot füzeleri için gelmiş olan Amerikan askerlerinin, işlerini bitirdiklerinde lokalde bile harıl harıl kitap okuduklarını görünce nasılda hayret etmiştim diyordu. Daha da hayret ettiğim diğer durum ise Alman yanın Düseldorf kentinde bir fuarda yaşadım diyor ve devam ediyordu, oteldeki odalarımızın alafranga tuvaletindeki raflarda, çeşitli dildeki kitapların yanında okumaktan mahrum olmayalım diye, biz Türkler içinde Türkçe kitaplar bırakmışlardı.
Bundan dolayı, Şanlıurfalı herkesin, özellikle de aydınlarımızın, eğitime ve kitap okumaya çok önem vermeleri gerektiğini düşünüyorum.
Yunus Emre der ki: ilim ilim bilmektir, ilim kendini bilmektir, sen kendini bilmezsen, bu nice okumaktır…
Okuma oranın artmasını istemeyen, Sabahattin Zaim üniversitesi rektör yardımcısı, prof. Bülent Arının sözleri canlı yayında sunucuyu alt üst etti. Bülent bey diyor ki; okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor.
Cahil halka güvenim tam. Rektör yardımcısının büyük incilerini netten bulabilirsiniz.
Neyse Kitap kutlarının Urfa’da çığ gibi büyümesini temenni ederek, sizlere sevgi ve saygılarımı sunarım.