Karaköprü narlıktır, güzellik bir varlıktır. Evet, Karaköprü’ye mal olmuş rengiyle şekliyle yapısıyla ve kendine has aromasıyla adından söz ettiren Karaköprü narı coğrafik tescilli ürünler arasındaki hak ettiği yerini aldı.
Aslında geç kalınmış fakat olası her an için gereken bir olaydı bu coğrafik tescil olayı. Çünkü Şanlıurfa birçok açıdan bu patenti hak eden bir il. Sadece yeme içme alanında mı? bir çok alanda bu payeyi hak edebilecek ürünlerimiz var.
Örneğin verimli Harran ovası topraklarında yetişen birçok ürüne bu patenti almak mümkün. Çünkü Harran ovasının toprakları yine birçok alana oranla daha verimli ve daha zengin içerikli toprak çeşitleri arasında yer almakta.
Çiğköfte konusunda zaten yanı başımızda bulunan Adiyaman illaki benim dedi ve patentini aldı. Birde buna tirajı komik bir açıklama yaparak bizdeki etsiz çiğköfte diye bahane de ürettiler. Bu ve benzeri konularda birçok il bu şekilde Şanlıurfa’ya mal olan ürünleri teker teker araklamaya başladılar.
Son olarak Gaziantep isot konusunda sanki kendilerine aitmiş gibi çarşaf çarşaf haberler içeren yayınlar yaptı. Buna paralel olarak Kahramanmaraş ise boş durmadı ve Gaziantep’i suçlayarak isot’un kendilerine ait olduğunu söylediler.
Fakat unuttukları en önemli şey isot’un her haliyle Şanlıurfa’ya ait olduğu gerçeği. Bunun için Şanlıurfa’da isot festivali bile düzenleniyor. Çeşitli etkinlikler yapılıyor fakat en önemlisi bir an önce nasıl ki fıstık ismini antepfıstığı olarak tescillediyse isotun isminin de Şanlıurfa isotu ismini bir an önce tescil etmesi gerektiği gerçeğidir.
Nar adını hak ettiği yere yazdırdı. Sırada artık adını savaşlarda bile üst sıralara yazdıran hatta onun için Şanlıurfalı vatandaşların Fransızları püskürttüğü esprisi yapılan isot’unda hak ettiği patenti Şanlıurfa isotu adıyla tescillemesi.