Şanlıurfa Anadolu ve Mezopotamya'nın ortasında bulunan kadim bir kenttir bu kent kültürü ve tarihiyle dünyada öne çıkan en eski kenttir.
Eski tarihlerden bu yana kültürel öğelerini bozmadan günümüze taşıyan Şanlıurfa, özellikle kırsal alanlarda daha güçlü bir şekilde korumaya devam ediyor.
Bu kültürel öğeler arasında köy odaları geliyor. Bu odalar köyde önde gelen bir aile büyüğünün ev sahipliğinde bütün köye hizmet verirdi. Bu odalarda köy sakinlerinin dertleri ile dertlenilir sevinçleriyle sevinilirdi. (bunlar genelde aynı aile veya aşirete mensup insanlardan oluşuyor.)
Köy odalarında aile büyüğü öncülüğünde her akşam belli saatlerde oturulurdu. Derdi olanın dertlerinin çözülmesi için çalışılır. Üstelik bu sorunların çözülmesi imece usulü yapılırdı.
Herkes kendi imkanları ve gücü çerçevesinde bu yükün altına girerdi. Bu yük hep beraber omuzlanırdı. Bu yüzden köy halkı arasında güçlü bağlar oluşur ve büyük bir dayanışma ile her şeyin üstesinden gelinirdi.
Ne zaman ki bu oda kültürü zayıflamaya başladı küçük köylerde bile çok başlılık şeklinde sorunlar meydana gelmeye başladı. İnsanlar arasında bağlar zayıflamaya başladı. Ortak sorunlar belli başlı kişilere yığılarak kangrenleşen yaralara dönüyor.
Bu yaralar uzun süreli sorunları beraberinde getiriyor. Kimi büyük patlamaya sebep olarak kan davalarına kadar gidebiliyor.
Eski oda kültürünün yaşatılması mevcutta yaşanan birçok sorunun çözümü anlamına gelir. Bu yüzden oda kültürü başta olmak üzere bir çok kültürel öğemizin yaşatılması gerekiyor.