İki alman bara gitmişler, her defasında bira içen bu almanlar bu defa da Türklerin bir içeceği var adına r…kı diyorlar. Onu içince muhabbet çok iyi oluyormuş gel bu defa ondan içelim diyerek garsondan r…kı istemişler.
Neyse içecekleri gelmiş ve almanlar r…kı'dan birer yudum aldıktan sonra ellerini çenelerinin altına koyarak derin bir ah çektikten sonra ne olacak bu Almanya'nın hali diye söylenmeye başlamışlar. Evet, gerçektende tirajı komik bu fıkra bizim pamuk üreticilerine uyarlanabilecek bir fıkra.
Pamuk üreticilerimizin son günlerde ellerini çenelerinin altına koyarak ne olacak bu pamuğun hali diye kara düşünmeye başlamışlar. Gerçekten ne olacak bu pamuk üreticilerinin hali? İstedikleri fiyat verilecek mi?
Bakanlığın tutumu ne olacak? Pamuk üreticisi gelecek yıla pamuk ekimi yapacak mı yoksa pamuk ekimi bu yıl son mu olacak? İşte bu ve benzeri sorular bir an önce cevap bekleyen sorular olarak karşımızda durmakta.
Oysaki tüm dünyanın temel kullanım malzemesi olan hatta zorunlu kullanım maddesi olan pamuğa gereken önemin verilmesi gerekmez mi? bir an önce çiftçinin bu konudaki sorunu çözüm beklerken neden bu kadar sesiz kalınıyor anlamış değilim.
Geçen haftalarda Ziraat Odası Başkanı Ahmet Eyyüpoğlu'nun bir açıklaması olmuştu ve bu açıklamasının gerçekten en öneli başlığı ise pamuğun doğumda ölüme kadar insanın en önemli temel maddesi olduğu gerçeği olmuştu.
Gerçektende bizler için hayati bir önem taşıyan pamuk konusunda çiftçilere katılmamak mümkün değil. Pamuk sonrasında kullanılan ilaçlar ve bununla birlikte masraflar gerçektende hesaplanınca maliyetin altında kalıyor.
Bu nedenle devletin fındığa verdiği önemi aynı şekilde pamuğa da vermesi gerekiyor. Aksi halde gelecek yıl üreticinin inat etmesi halinde pamuk fiyatları karaborsaya düşecek ve yüksek fiyatlarla alıcı bulmaya çalışacak. İşte o zaman İnşaallah iş işten geçmiş olmaz.