Stres sıkıntıların had safhaya ulaşacağı ve adayların son kozlarını oynayacağı son haftaya girdik. Yani tabiri yerinde ise son düzlükteyiz. Artık bu saatten sonra insanların kendi içerisindeki vicdan seslerinin konuşacağı ve Pazar günü iradesini ortaya koyacağı haftanın içerisindeyiz.
Bu hafta içerisinde adayların içini heyecan sararken, bir de vatandaşları ise son haftanın bir an önce bitmesi heyecanı sardı. Yani bir an önce bu seçimler sonlansa da kurtulsak düşüncesi hemen hemen tüm insanların iç sesi olmuş durumda.
Oysaki geçmiş yıllarda siyasi dönemler oldukça renkli geçerdi. Siyasiler bir taraftan vatandaşlar bir taraftan kendi üzerlerine düşen görevleri yerine getirir ve seçim sonrası bile insanlar kucaklaşmasını bilirdi.
Saygı ve karşılıklı hoşgörünün olduğu seçimler atlattık. Bu gerek yerel seçimler olsun, gerekse genel seçimler olsun çok güzel bir ortamda tamamlanırdı. Fakat son zamanlarda ne yazık ki bu seçim ortamlarından çok uzak adeta çamur at izi kalsın misali kampanyalar ve havalarda uçuşan yalanlar ile seçim çalışmaları sürdürülmekte.
İşte bu ve benzeri durumlar vatandaşı bezdirmiş, sarsılan ekonomi insanların kafasını karıştırmış ve insanlar bu nedenle seçimlerin bir an önce tamamlanıp sonlandırılmasını istiyor. Birçok insan artık yeter bir an önce her şey normale dönsün isyanlarında.
Bunlara rağmen seçim çalışmalarını hızlandıran ve her fırsattan insanlara şirin görünmeye çalışan adayların birçoğu seçim sonrası kendi kabuklarına çekilecek ve biz halkın içinden geldik halkın ta kendisiyiz diyen adayların hiç biri halkın yüzüne dahi bakmayacaktır.
İnsanların tek beklentisi ise sarsılan ekonominin bir an önce düzelmesini sağlayacak idarecilerin seçilerek yönetimin bu şekilde oluşmasını istiyorlar. Kısacası son hafta bitiminde kazanan başı kulağı rahatlamış olan vatandaş olacaktır.