Gündüz saatlerinde Urfa'nın üzerinden yere yakın bir şeklide uçakla geçen biri kentin acı bir yüzü ile karşılaşıyor.
Urfa'ya uçakla gelip gidenlerin bu acı yüzle karşılaşmaları sık yaşanan bir durum. Nedir bu acı yüz? Maalesef ağaç olmayan bir Urfa…
Gökyüzünden Urfa'ya bakanlar Atatürk Ormanı dışında yeşil bir alan göremiyor. Geriye kalan kısımlar uçsuz bucaksız kıraç alanlar, tarlalar ve betona boğulmuş şehir. Urfa'da sembolik ağaçlandırmalar dışında bugüne kadar kapsamlı bir ağaç ekimi yapılmadı.
Son olarak kasım 2019'da ülke genelinde seferberlik olarak yapılan ağaçlandırma çalışması kapsamında kapsamlı bir çalışma yapıldı. Ancak kasım ayında yapılan bu çalışma maalesef yüzde 90 oranında kayıpla sonuçlandı. Kasım ayında ekilen fidanlar baharı göremeden kuruyup gittiler.
Tarım arazi bol olan bir şehir olmasına rağmen, tarım dışında kalan çok miktarda arazi bulunmakta. Kıraç araziler yılda bir ay baharla birlikte yeşillenip kuruyor. Geri kalan zamanlarda taş toprak ve rüzgarın dansına ev sahipliği yapıyor.
Birçok ilçemizde sembolik hatıra ormanları dışında orman olarak adlandırılacak bir yeşillik yok. Urfa merkezde ise Atatürk ormanı ve kent ormanı olarak bilinen iki alan var. Atatürk orman bölgesinin özel bir işletmeye devri ile piknik alanlarına ev sahipliği yapıyor. Ancak kent ormanı ağaçtan çok çöp varlığı ile ziyaretçilerini ağırlıyor.
Yani; ne ağaç ekiyoruz ne de olanı koruyoruz. Bunu ne kent merkezinde ne de ilçelerde başaramıyoruz. Yeşile ve ağaca dair yerel yönetimlerin ve Orman Bölge müdürlüğünün uzun soluklu bir çalışması yok.
Urfa'nın ormanları veya Urfa'nın ağaçlık bölgeleri gibi bir terim kullanmak isterdim. Ancak şu an böyle bir alan yok. Var olan alanlara gidildiğinde deve kuşu misali bir tarafımız hep görünürde kalıyor. Umarım bir gün Urfa'nın Ormanlarında kayıp oluruz.
Kalın sağlıcakla..