Son günlerde özellikle karpuz üreticilerinin sıkıntılı anlarının konu edildiği haberleri medyadan takip ediyorum. Adana’da ayrı bir dert Bursa’da ayrı bir dert. Aynı zamanda domates üreticileri de aynı dertten muzdarip.
Aslında ben buna ava giden avlanır demek istiyorum. Nasıl olur diye soracak olursanız, fazla değil, bundan birkaç ay öncesine kadar sizleri götürmek istiyorum. Özellikle sebze fiyatlarının yüksek olduğu ve adeta karaborsa satışların yaşandığı kriz aylarına götürmek istiyorum.
O dönemde insanlar ne yazık ki ince hesaplarla çok para kazanmanın peşine düştüler. Birde bu yetmezmiş gibi bazı uyanıklar çiftçilere akıl vererek bu yıl hangi sebze ve meyvenin para edeceği konusunda akıl bile vermeye başladılar.
Birçok tüccar karpuzun bu yıl çok para edeceğini ve buna ek olarak domates fiyatlarının da aynı şekilde düşmeyeceği bilgisini vererek çiftçileri yanlış yönlendirdiler. Aslında çiftçinin uyanık olmasını beklerdim ama ne yazık ki zavallı çiftçimiz bu tuzağa çoktan düştüğünün farkında bile olmadı.
Şimdilerde ise çıkmışlar meydana eyvah eyvah karpuz fiyatları bizi bitirdi, domates elimizde kaldı ver yansın ha bire söylenmeye başladılar. Şimdi yine kazanabilme olanakları olmasına rağmen illaki büyük paralar hedefleniyor.
Çiftçi karpuzu ucuza satacağıma tarlada bırakırım diyor. Domates para etmeyecekse çöpe atarım diyerek tepkisini dile getiriyor. Oysaki madem üretim bolluğu yaşanmakta o zaman millete daha ucuz bu sebze ve meyveleri verinde insanlar kışlık hazırlıklarını yaparken bir taraftan da ucuz karpuzlar ile serinlesinler.
Yazık bu millete bu millet bu zulmü hak etmiyor. İllaki her şey para demek anlamına gelmiyor. İnsanlara yapılan bu zulüm Allah katında da mutlaka karşılığını bulacaktır. Başta bu hataya düşmemeliydiniz. Yada bu duruma düştüyseniz şayet hiç değilse zarar etmeden küçük karlarla şükrederek kazanmasını da bilmelisiniz.