Daha önce de yazmıştım, öğretmenler '24 Kasım Öğretmenler Günü'nde, gazeteciler 'Gazeteciler Günü'nde, İşçiler '1 Mayıs İşçi Bayramı'nda hatırlanır diye.
Dün 1 Mayıs olduğu için meydanlarda işçilerin hakları ile ilgili konuşmalar yapıldı. Kutlamalar bayram havasında geçse de sonuçta işçilerin haklarına dikkat çekilmek istendi.
Daha sonra yine işçilerin hakları yenilse, işçiler mağdur olsa, kimse bu haklardan pek bahsetmez. Çünkü işçilerin bir günü vardı ve bu gün de bitmiş oldu.
Tuhafımıza giden bir başka durum da o meydanlarda işçi haklarının verilmesini isteyen, işçi ile dost olduğunun altını çizen ve işçilerin mağduriyetinin kabul edilmez bir durum olduğunu açıklayanlar... Bu açıklamalarında samimiler mi acaba? Hepsi için demiyorum. Ama o meydanlarda gösteriş yapanların, yanında çalıştırdığı işçilerin çalışma koşullarını görmek gerekir. Çünkü bu dönemde her şey siyaset ve gösteriş olmuş.
Çıkıp sahnede her zaman vatandaşların yanında olduğunu, sorunlarla ilgilendiğini söyleyenler çoktur. Ama o sahneden indiğinde elini taşın altına bile koymaktan aciz olan insanların sayısı da pek fazladır. 1 Mayıs'ta da bakarsınız, açıklamalarında işçinin hakkını savunur ama yanında çalıştırdığı işçileri de mağdur eder. Çünkü bu tür özel günler, genelde siyaset yapmak için oldukça uygun bir ortamdır.
Her özel günde olduğu gibi 1 Mayıs'ta da bir kutlama mesajı yayımlayarak işçiyi düşündüğünü sanan kişileri gördük. Aylardır işçilerine maaş ödemeyenler sosyal medyadan 1 Mayıs mesajı yayımlıyorlar. Aman kalsın! Siz savunmayın işçi hakkını, işçi haklarını savunarak emekçilere teşekkür edeceğinize mağdur olan işçilerinizin sorunlarını çözmek için elinizi taşın altına koyun.
Öte yandan işçinin bayramında işçilerin sadece meydanda olması yetmez. O günü bir bayram havasında yaşamaları gerekir. Ancak işçi bayramında çalışmaya mecbur olan işçilerin durumuna ne demeli?
Belirttiğim gibi bu özel günler siyaset ve gösteriş amacından öteye geçemiyor.