Gerek Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi, gerekse diğer ilçe belediyelerinin sürekli eleştirildiği konulardan biri de israfın fazla olmasıydı. Peki neydi bu israflar?
Örneğin, belediye tarım arazilerinin olduğu alana yerleşim izni verirse, bu tarım arazisi biter ve üretim artık yapılamaz. Al sana israf...
Belediye bu kez imara açtığı yerleşim alanına alt yapı hizmeti götürürse, yol yapar, mahalleyi çamurdan kurtarmak için asfalt döker, kaldırım yapar ve her yer pırıl pırıl olur. Daha sonra yaptığı bu yolun altına ya su şebekesi, ya kanalizasyon hattı ya da elektrik hattı döşeme kararı alır. Yaptığı o cam gibi asfaltı yeniden kazar, her yer yine toz duman içinde kalır. Al sana yine israf...
Belediye yine kalkıp yayaların kullanması için bir üst geçit yapar, hemen yanına da caddeden geçen bir yaya geçidi.
Yayalar, üst geçitten geçerek neden yorulsun ki! düz bir yaya geçidi varken. Al sana israf...
Sen kalk memleketin ihtiyacı var diye kocaman bir mezbahana yap, henüz hizmet vermeden kapılarına kilit vur ve daha sonra sahipsiz bir şekilde bırak. Al sana milyonlarca israf...
İsrafa neden olan o kadar çalışma var ki bunları saymakla bitmez.
Şanlıurfa'da o kadar yatırımın gelmesine rağmen halen birçok sorunun baş göstermesinin en büyük nedeni israftır. İsrafın oluşmasının en büyük nedeni ise plansız projelerdir. Siyasilerimiz, mühendislerimiz, mimarlarımız bir araya gelerek kente hizmet etmek için bir proje getiriyorlar. Bu proje ile hizmet etmekte ne kadar samimiyet varsa artık! bu da tartışılacak konudur.
Zaten samimiyet olsa mühendislerimiz, mimarlarımız yola asfalt dökmeden önce altından su şebekesinin geçeceğini düşünür.
Kurumlarda israfın önü kesilmezken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan belediyelere tasarruf yapmaları için talimat verdi.
Bu talimatla Şanlıurfa'daki bazı ilçe belediyelerinden sonra Büyükşehir Belediyesi de tasarruf adımı attı. Ve anladık ki ekonomimizin şu kötü gidişatına dur demenin zamanı gelmiş.
Belediyelerimiz tasarruf tedbirlerine araçlarla başladı. Büyükşehir Belediyesi 44 kiralık aracı iade ederek, tekrar kiralamama kararı aldı. En fazla binek araç olmak üzere bazı iş makineleri de tekrar kiralanmadı. Ve bu durumda yıllık 7 milyon 251 bin liralık tasarruf sağlandığı belirtildi.
Büyükşehir Belediyesi için en önemli tedbir ise belediye araçlarını mesai saati dışında otoparka çekmek oldu. Bana göre bu karar Şanlıurfa için çok büyük bir öneme sahip. Çünkü belediyeye ait o araçları piknik alanlarında mı görmedik, köylerde mi görmedik...
Bu halk o araçlarla kendi evine kurutmalık biber taşıyanı bile gördü. Vatandaşların ödediği vergilerle alınan ve kamu malı olan o araçlara yine vatandaşın parasıyla yakıt doldurarak mesai dışında şahsi hizmetlerinde kullanan ya da o araçlarla gezen personellerin vicdanı rahatsız olmayabilir. Ama vatandaşın buna gönlü razı değildi.
O kadar tepki gösterilmesine rağmen, o kadar haberlerle gündeme getirilmesine rağmen bunlara önlem alınmadı. Şimdi önlem almanın iki nedeninin olduğunu düşünüyorum. Birincisi ya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül'ün talimatıdır ya da Ankara'dan beklenen talimattır.
Ekonominin sıkıntılı döneminden dolayı tasarrufun düşünüldüğünü sanmıyorum.
Büyükşehir Belediyesi yönetiminin almış olduğu bu karardan dolayı kendilerini tebrik ediyoruz. Ancak bu tasarruf tedbirleri birçok çalışma gibi gösteriş amaçlı olmasın! Bu tedbirler sonuna kadar uygulanmalı.
Öte yandan tasarruf tedbirleri uygulanırken, kamu yararı düşünülmelidir. Yani bu tedbirler planlı bir şekilde yapılmalıdır. Aksi taktirde şehir içi otobüslerde yolcuların üst üste binerek yolculuk yapması tasarruf değil, hizmetsizlik olur.