Neredeyse ülke meselesi olacak Diyarbakır'daki caddenin isminin değiştirilmesi. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Meclisi bir karar alıyor ve Sur ilçesinde bulunan 'İyaz Bin Ganem' caddesinin ismini 'Dr. İlhan Diken' olarak değiştirmek istiyor. Valilik bunu kabul etmiyor ama belediye tarafından yine de caddenin ismi değiştiriliyor ve yeni tabela takılıyor. Bunun üzerine Karayolları ekipleri yine yeni tabelayı kaldırıyor ve eski tabelayı takıyor.
Tabela tartışması büyüdü, yerel gazetelerin manşetinde bile yer aldı. Sadece Diyarbakırlılar değil, her bölgeden sosyal medya üzerinde tartışma başlatıldı. Konu siyasi boyuta gelerek, "HDP'li Belediye sahabe ismini kaldırıyor; HDP'li Belediye dine karşı tavrını ortaya koydu" söylemleri oluşuyor.
Birincisi, belediyeler siyasi kurumlar olarak görülmemelidir. Belediye Başkanları her ne kadar siyasi partilerden seçilse de göreve geldikleri andan itibaren siyasi görüşünü bir kenara koymalıdır. Aksi taktirde belediye yönetimi siyasi görüş çerçevesinde görevini yürütmeye çalışsa, kentin geneline hizmet götüremez. Aynı Samsun'un 19 Mayıs ilçesinde olduğu gibi. 19 Mayıs ilçesinde seçilen Belediye Başkanı, kendisine oy vermeyen mahallelere en son hizmet götüreceğini belirtmişti.
Seçim sürecinde de zaten belediye başkanları propagandasını yaparken, hangi hizmeti getireceğini söyleyerek, projelerini paylaşarak vatandaşlardan destek istiyor. Vatandaşların desteklediği bir partiden seçilen Belediye Başkanı, memlekette taş üstüne koymayınca bir sonraki dönem o başkan, o partiden seçilemez zaten. Bu nedenle belediyelere hizmet gözüyle bakılmalı. "CHP'li belediye başkanı skandal sözler kullandı; Ak Parti'li belediye torpille personel aldı; HDP'li belediye kendi görüşünden olmayan kişileri işten attı" söylemlerinin artık bitmesi gerekir.
Belediyeler hangi partiden olursa olsun; hizmet yapıyorsa iyi, hizmet yapmıyorsa kötüdür. Belediye yönetimleri de hizmetlerini sürdürürken, hangi bölgeden kendisine destek geldiğine bakmaksızın herkese eşit hizmet götürme çabasında olmalıdır. Belediye demek hizmet demek görüşü hakim olmalı. Bırakın siyaseti, partisinin savunuculuğunu milletvekilleri yapsın!
İkincisi, bir caddenin, bir meydanın ya da başka bir alanın tabelasının, isminin değiştirilmesi uygun değildir. Bir belediyenin önceki yönetimi, bir alana isim vermişse, daha sonra gelen yeni yönetim buna saygı göstermelidir. Yoksa her gelen yönetim isim değiştirirse, neyin nerede olduğu bilinmez, karmaşa bir hal alır.
Öte yandan bir caddenin, meydanın isminin değiştirilmesi değer de kaybettirir. Bir değere verilen isim yeni nesiller tarafından sorulduğunda bunu onlara anlatırken, bir değeri olmalı. O caddeye ya da bu meydana ne zaman ve neden bu ismin verildiğinin anlamı
olmalı.
Zaten bir yerleri ismi ne kadar değiştirilirse değiştirilsin, yine ilk ismiyle anılır. Örneğin Şanlıurfa'da Rabia Meydanı fazla anılmıyor Topçu Meydanı olarak anıldığı kadar. Bu durumda ben isimlerin bu kadar tartışma konusu olmasını gerekli bulmuyorum.
Şanlıurfa'da Bozova Belediyesi de geçtiğimiz günlerde tabelaları değiştirmiş, Kürtçe yazıları kaldırmıştı. Bu nedenle Bozova Belediyesi yönetimi tepki almıştı. Şu anda aynı durumu Diyarbakır'da görüyoruz. Belediyeler, tabela değiştirmek yerine keşke kentin sorunlarının çözümünü arasalar! Zaten siyasetten çok hizmet düşünen belediye
başarılıdır.