Şanlıurfa'nın geçmişten günümüze, üvey evlat muamelesi gördüğü söylenerek bu durum sürekli eleştiriliyor. Çünkü genel olarak baktığımızda, Şanlıurfa'da olan birçok değer, çevre illerde bulunmuyor. Ancak ne hikmetse bütün dikkatler çevre illere çevriliyor, yatırımlar da bu bölgelere yapılıyor. Şanlıurfa ise kendi sorunlarıyla cebelleşiyor.
Geniş çaplı verimli tarım arazilerine sahip olan Şanlıurfa, tarımda geriliyor. Dünya tarihine öncülük eden eserlerin bulunduğu ve inanç turizmine katkı sağlayacak önemli değerlerin yer aldığı Şanlıurfa turizmde geriliyor.
Tam da bu alanlarda gerileme yaşanırken, bizi sevindiren bir haber geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2019 yılının Göbeklitepe Yılı olarak ilan edildiğini açıkladı.
Bu açıklama Şanlıurfalıları çok sevindirdi. Çünkü tüm dünyanın gözünün buraya çevrileceği anlaşıldı, milyonlarca turistin kente geleceği saptandı. Bu durum Şanlıurfa'nın şahlanacağı anlamına geldi.
Bu gelişmeler kapsamında art arda iyi haberler gelirken, turizm acenteleri de hazırlıklarını yapmaya başladı. Daha sonra farkına varıldı ki gelecek olan 2 milyondan fazla turistin konaklama alanlarının yetersiz olduğu iddia edildi. Bu durumda gözler hemen Şanlıurfa'da yapılacak olan yatırımlara ve otellere dönüşecek eski Urfa evlerine çevrildi.
Bunda da fazla bir hareket görülmedi.
Kamuoyu, konaklanma konusuna yönelirken, öte taraftan daha önce yaz aylarında başlatılan uçuş seferlerinin iptal olduğunu ve bu yıl eskisi kadar uçak seferlerinin olmayacağı tartışmaları başladı. Çünkü Şanlıurfa-İzmir uçuş seferleri iptal olmuş, Şanlıurfa-İstanbul seferleri de azaltılmıştı. Öte yandan Şanlıurfa'dan Kıbrıs, Antalya ve yurt dışındaki yakın yerlere uçak seferlerinin başlatılması talebi de kabul edilmemişti. Tam da zamanını buldu...
Şanlıurfa'nın en büyük avantajı yakaladığı 2019 yılı içerisinde bu olumsuz hadiselerin yaşanması, Şanlıurfalıları oldukça rahatsız etti. Şanlıurfa'nın tam ferahlığa ulaşacağı zamanda böyle sorunların çıkması vatandaşlara "Şanlıurfa üzerinden ne yapılmaya çalışılıyor?" sorusunu gündeme getirdi.
Aslında en çok üzen de seçime kilitlenmiş, vatandaşların kapısını çalarak destek isteyen milletvekillerin bu konu ile ilgili herhangi bir açıklama yapmamaları oldu. Seçimin yaklaşması ile kentin sorunları unutulmuş sadece birtakım vaatler sıralanıyor.
İçinde olduğu partinin çalmadık kapı, sıkmadık el bırakmadığını söyleyen siyasiler de artık bu kabın içerisinden çıkması gerekir. Seçimi kazanmak, sadece el sıkmak değil, kentin sorunlarını şimdiden çözmektir.