Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, dün Haliliye ilçesinde yapılan Zeytindalı Eğitim Kampüsünün açılışı sırasında Şanlıurfa'ya yaptığı ziyaretten duyduğu heyecanı anlattı.
Şanlıurfa, öyle bir yerdir ki her geleni heyecanla misafir eder. Dışarıdan çok heyecanlı görünür. Ama bunu bir Şanlıurfalıya soracak olursak, öyle bir heyecanı hissedemez.
Evet bu heyecan Şanlıurfa'da yoktur. Çünkü burada heyecandan çok sorun vardır. Bütün sorunları bir kenara bırakalım sadece eğitimimizin durumuna değinelim.
Bir taraftan okullarımızın açılışını yapıyoruz, diğer tarafta okullardaki dersliklerin yetersizliğinden yakınan veliler görüyoruz. Çünkü halen çoğu okulda 25 kişilik kapasitesi olan dersliklerde 40 öğrenci ders görüyor.
Yeni eğitim öğretim yılının ilk haftasında bu manzaraları gördüğümüze göre daha eğitim sistemimizde büyük eksiklikler var demektir.
Ama Bakanımızın bu eksikliklerden bahsetmemesi de dikkatimizi çekti.
Bakanımız, herkes gibi sadece öğrencilerden bir şeyler istedi. "Yeni Aziz Sancarlar çıkarmak durumundasınız. Sporda, sanatta yeni isimler oluşturma durumundasınız. Ben artık yeni Kazancı Bedihler duymak istiyorum." sözlerini kullandı. Bizde çok yetenek var, keşfedilmemiş. Ne Aziz Sancar'lar ne Kazancı Bedihler çıkıyor...
Ancak ne yazık ki bunlar da keşfedilmeden unutulup gidiyor. Çünkü gereken desteği bulamıyorlar.
Sporda da sanatta da yetenekli öğrencilerimizden çok duyuyoruz resmi kurumlardan destek gelmediğini ve bunun için sporu bırakmaya mecbur kaldığını...
Keşke sadece öğrencilerden başarı beklemek yerine onların çalışma ortamı düzenlense, onları yönlendirecek rehberler olsa, kütüphanelerimiz zenginleştirilse...
Çoğu aile maddi durumu iyi olmadığından dolayı çocuğunu zaten okutamıyor. Çocuğun kafasında da yeteneklerini keşfetmesi yerine daha kazançlı mesleklere yönelme var. Bir süre sonra okumaktan vazgeçenler, ilgisinin dışındaki alanlara yönelme ve ardından gelen başarısızlık...
Başarısızlık diyoruz, çünkü memleketimizdeki eğitim sistemimiz de sağlık sistemimiz gibidir. Sağlıkta da öyle değil miyiz! hastane yaparız, içinde doktoru yok. Yine başka bölgelere gitmek zorunda kalırız.
Haa bu arada bakanımız, biraz sevineceğimiz bir haber de verdi. Sürekli değişen bir sistem istemediklerini söyleyen öğrenciye, "Ani sistem değişikliği artık yok. Söz ani fren de yok, ani gaz da yok." dedi. Hadi inşallah!...