Ülkemizde komedyen deyince ilk akla gelen belden aşağı espriler, argo kelimeler oluyor. Bir filmde, bir gösteride ya da skeçte sürekli aynı espriler, aynı laflar. O gösteride küfür de oldu mu vay canına! Bu nasıl yetenekli bir komedyenmiş deniliyor.
Aslında bu komedyenler bir bakıma haklı. Çünkü bunun gibi durumlar toplumun oldukça ilgisini çekiyor. Ee komedyen ne yapsın, kariyer yapmak, kazanç elde etmek için kendini ister istemez bu pencerede buluyor.
Bu gibi gösteriler toplum tarafından da oldukça takdir edildiği için özenme, taklit etme durumu ön plana çıkıyor. Toplumdaki bireyle özenti içerisinde bu kişileri, argo kelimeleri benimsiyor.
Sonuç olarak bizi bizden uzaklaştırıyor; geleneklerine, kültürüne yabancı nesiller yetiştiriyor.
Komedi gösterilerinin sürekli aynı olan sahneleri ise kendi toplumunu küçültme, aşağılama oluyor. Normalde tiksinerek üzüleceğimiz konulara sahnede gülerek kahkaha atıyoruz. Kahkaha attığımız o sahneler zamanla toplumun bir kuralı haline geliyor.
Daha sonra küfürlü, bel altı espriler yapan bireyler daha şakacı, daha sempatik olarak görülüyor. Yani toplumun kurallarına aykırı davranmak bir başarı olarak görülüyor.
Geçtiğimiz günlerde Kayseri'nin amatör kulübü olan Meysuspor'un antrenörünün 3 yıl önceki devre arasında soyunma odasında futbolcuları tokatladığı görüntüsü internette yayınlandı.
Yayınlanan görüntü kamuoyu tarafından tepki çekti ve dayakçı antrenöre ceza geldi. Şimdi bu üzerinde biraz düşünürsek, kahkaha attığımız sahnelerin nasıl gerçeğe dönüştüğünü daha iyi anlarız.
Hatırlarsanız birkaç yıl önce Olacak O Kadar skeçlerinden birinde bir futbol takımının oyuncuları kulüp başkanı tarafından tokatlanıyor.
Skeçte kulüp başkanı futbolcuları tokatladıkça toplum kahkahalar atıyordu. Bu sahne o kadar çok beğenildi ki sürekli internette yayınlanıyordu. Hatta bu sahne daha sonra çekilen bazı skeçlerde de taklit ediliyordu.
Kayseri'deki dayakçı antrenörün de bu sahneyi benimsediği görülüyor. Görüntülerden sonra televizyon kanallarına açıklamalarda bulunan antrenör dayak atmanın normal olduğunu savunuyor. Belki de futbolcuları dayaklarken, kötü bir şey yapmadığını düşünmüş. Suç unsuru olduğunu düşünseydi belki de görüntüyü çeken futbolcuya müdahale ederdi, görüntüyü çekmesine izin vermezdi. O görüntüleri internette yayınlayan kişi de belki komedi olsun diye yayınlamıştır.
Demek ki bu sahneler artık toplumumuzda normalleşmeye doğru gidiyor. Doğruyla yanlış birbirine o kadar karışmış ki bazen gülelim mi; ağlayalım mı bilemiyoruz.
Yine de bu olayda bir tesellimiz oldu ki, toplum tarafından olaya kahkahalarla değil, tepkiyle karşılık verildi. Demek ki değerlerimiz tamamen kaybolmamış. Yanlışı doğruyu az da olsa seçebiliyormuşuz.