Şanlıurfa’da yaşam ak ile kara arasında geçip gidiyor. Siyasilerimizin, yöneticilerimizin, belediye başkanlarımızın projeler, çalışmalar ile ilgili söylemlerine baktığımızda maşallah diyoruz, her şey ak. Ancak öteki tarafta Şanlıurfa’nın durumuna bakıyoruz, bir türlü çözülemeyen sorunlar. Biz de kararsız bir şekilde kalıyoruz iyi miyiz; kötü müyüz?
Gençlerimiz işsizlikten yakınırken, belediye başkanlarımız millet kıraathanesi, millet bahçesi diyor. Kırsaldaki vatandaşlar evine ulaşabilecek yol bulamazken, öte yandan yol ağının genişletildiği, beton ve duble yolların yapıldığı söyleniyor. Yine tarım arazileri tahliye kanalı olmadığından dolayı taşkınlara maruz kalırken, GAP ile ne kadar arazinin suyla buluştuğu belirtiliyor.
Otopark, trafik, kaldırım işgali, engellilerin geçişine bile uygun olmayacak kadar sorunlarla boğuşan mahallede süs ışıklandırmalarının yapılmasıyla övünülüyor. Bir sokak öteye gitseniz, en kalabalık caddelerden biri olmasına rağmen akşam saatlerinde karanlığa gömüldüğünü göreceksiniz. Küçük bir çalışma yapmaktan bile acizken, nerede kaldı mahallenin estetiği. Bu gibi sorunları sorarsanız ses çıkmaz.
Görmezden gelinen birkaç sorundan daha bahsedelim! Çevik Kuvvet Köprülü Kavşağında çalışmalar yıl sonunda bitecekti. Çalışmaların neden geciktiğini sorduğumuzda, bununla ilgili girişimlerin sürdüğü cevabını alıyoruz. Trambüsün neden aksadığı ile ilgili henüz kesin bir bilgi alamadık halen. O kadar maliyetin boşuna harcandığı konusunu da geçtik. Çünkü trambüs projede olduğundan daha kısa olacak ve o kadar direğin dikilmesine, tellerin bağlanmasına gerek yokmuş. O kadar hatanın yapıldığını bile bile vatandaş olarak tepkimizi büyütmedik. Her şeyi bir kenara bırakarak trambüse hangi tarihte bineceğimizi soruyoruz, bunun da cevabı yok. Halen trambüsün ne zaman hizmete gireceği konusu belli değil. Tek açıklama olarak trambüsün kısaltılacağı oluyor.
Bölgemizde bitmeyen ve vatandaşları canından bezdiren elektrik çilesi halen sürüyor. Kesintiler, yüksek faturalar derken vatandaşlar başını kaldıramaz hale geldi. Biz siyasilerimizden bu sorunları gündeme getirmelerini isterken, onlar başka projelerden bahsediyor. Direkt olarak sorunu sorduğumuzda kendilerinin de şikayetçi olduklarını, durumu bakanlıklara ilettiklerini belirtiyorlar. Sadece şikayetçi olmanız yetmiyor maalesef. Yıllardır şikayetçisiniz ama ortada halen çözüm göremiyoruz. Vatandaşlar size görev verirken, bu sorunları çözmeniz şartıyla sizi seçiyor. Siz de vatandaşa çözüm sözünü veriyorsunuz!
Sözü fazla uzatmaya gerek de yok aslında. Gördüğümüz gibi Şanlıurfa’da sorunlar dururken, yöneticilerimiz başka projelerle meşgul. Bu projeler ise sorunları kalmamış, boş zamanın fazla olduğu ve estetiğe, eğlenceye ihtiyaç olan bir kent profilini gösteriyor. Yani biz içme suyu isterken, öte tarafta yetkililer kaç yüzme havuzu yaptıklarını anlatıyorlar.
Sözlerin değil, gerçeklerin ak olmasını istiyoruz.