Her şeyin bir bahanesi var. Şanlıurfa'da da o kadar sorun var ki bunların çözümü talep edildiğinde hepsinin bir bahanesi oluyor. Yerel yöneticilerimiz maşallah halkın desteğini almak için her şeyi çözüyorlardı. Çözümü olmayan bir sorun kalmamıştı.
Öte yandan şeffaflık üzerinden halkın gönlüne girmek isteyenler, beton blokları kaldırarak vatandaşla daha fazla iç içe olacağı mesajını verdi. Şeffaflık sadece aradaki duvarları yıkmak değildir. Verdikleri sözler halen kulağımızda. 'Kimse hizmetsiz kalmayacak' diye verilen sözler...
Hizmete gelince, vatandaşlar yine memnun görünmüyor.
Özellikle ilçe belediyeleri, ilaçlamada yeterli çalışma göstermediği, gelen tepkilerden de anlaşılıyor. Şeffaflığa gelince Eyyübiye ve Suruç Belediyeleri dışında kalem kalem harcamaları paylaşan görmedik.
Tasarrufa gidilecek denildi, bu çalışmanın da ne kadar samimi olduğu ayrı bir tartışma konusu.
Yani şu anda bakıyoruz da öyle seçimden sonraki heyecan belediyelerde kalmamış gibi. Ne çabuk bitti enerjiniz?
İlçe belediyesi tarafından 88 mahalleden sadece 23'üne temizlik hizmeti götürülüyor. Bu durum belediye tarafından büyük bir hizmetmiş gibi paylaşılıyor. Nereden bilsinler ki hizmet alamayan vatandaşlar da eksikliklerini yüzlerine vuracak? Evet hizmet yapıyorsunuz da bizim mahalleye niye hizmet gelmiyor? sorusuna karşılık hemen bahaneler sıralanıyor. Ellerinde sınırlı sayıda araç varmış ve fazla ödenek yokmuş.
Vatandaş temizlik ve ilaçlama hizmeti beklerken, belediye yöneticileri ilk sıraya ilçedeki tabelaları değiştirme çalışmalarını alıyor. Çünkü tabelalarda Kürtçe yazısı duruyordu. Demek ki belediye ilçede Kürtçe yazılan tabela istemiyor.
Tabelaların değişmesiyle tartışma başlıyor. Yine bir bahane geliyor, 'Tabelalar eskimişti'... Ne gerek var? O tabelalara verilecek parayla bir temizlik aracı alınsaydı, en az 5 mahalle pislikten kurtulurdu.
Aslında bizde sorunların bitmemesinin nedeni de budur. Zorunlu olan çalışmalar geri planda bırakılıyor, isimlere takılıyoruz.
Bir isim için yıllardır tartışmanın sürdüğünü gördük. Halen Rabia Meydanı mı; yoksa Topçu Meydanı mı tartışmaları sürüyor. Bırakın artık bunları ya! Kim nereye hangi ismi vermiş ne önemi var? Okulda öğretmen olmadıktan sonra okulun tabelası altın harflerle yazılsa ne olacak!