İş ilanlarına bir göz atın, her kurumda açılan işçi kadrolarının neredeyse yüzde 90'ında en az lise mezunu isteniyor. İlkokul mezunu şartı arayan bir iş ilanına kolay kolay rastlamayız.
Ehliyet alabilmek için bile en az lise mezunu olmak gerekiyor. Bu nedenle ailelerin çocuklarından tek isteği liseyi bitirmek oluyor.
Bir yandan çocuklar okumaya teşvik edilirken, bir yandan milletvekilimiz herkesin okul okumasına gerek yok diyor. Çocuklarınız okumaya hevesli değilse liseden sonra başka bir meslek yapsın diyor.
Evet aslında doğru söylüyor. Bu saatten sonra 'Okuyan ne yapmış ki!' diye belirtmekte fayda var. Ama sorun şurada ki liseyi bitiren bir öğrenci en az 18 yaşında oluyor. Genel olarak da öğrenciler 20 yaşında ancak lise mezunu olabiliyor.
20 yaşında bir gence mesleği baştan öğretmek nasıl olacak? O yaştan sonra hangi meslekte çırak olarak çalışacak? Düşüncelerini rahat bir şekilde dile getirmek kolay...
Madem başka alanda da iyi ustalara gerek var, O halde liselerin yapısı değişmelidir. Teknik liselere daha çok ağırlık verilmelidir. Üniversiteyi okumaya hevesi olmayan öğrenciler, en azından küçük yaşta başlar bir mesleği öğrenmeye.
20 yaşına kadar zaman kaybı yaşamış bir gencin sıfırdan başlayarak bir meslek elde etmesi ne kadar mantıklı? Bu öneriler yerine keşke gençlerin geleceğine baştan beri yön verilse...
Diğer bir yandan vekilimiz okuldaki başarısının öğretmenle alakalı olmadığının bundan tamamen ailenin sorumlu olduğunu söylüyor. Buna da katılmıyorum.
Tabiki aile, çocuğunun okul başarısı için çaba sarf etmeli. Ancak öğretmenin bu konuda etkisi kaçınılmazdır. Çünkü çocuğa okulu öğretmen sevdirir.
Matematik birçok kişinin kabusu olan bir ders. Matematikten başarısız olan birçok kişiden de öğretmen etkisini görüyoruz.
Öğretmenin öğrenciye içtenlikle yaklaşması da çocuğun okulu sevmesinde büyük rolü vardır.
Tenik liseli biri olarak o kadar hak verdim ki size suan aglamak geliyor icimden sanliurfanin yigit cocugusun murat dogan halktan biri murat dogan tebrik ederim sizi