'Ölümü gösterip sıtmaya razı olmak' deyimini son zamanlarda çok duyuyoruz. Eee bu deyimi kullananlar da haksız değil yani...
Bir gün dolar yüksele yüksele iki katına çıktı. Ne oluyor demeye fırsat olmadan art arda gelen zamlarla karşı karşıya kaldık. Dolar kuru gibi, alacağımız her şey neredeyse iki katına çıkmıştı. Bu zamlar da habersiz gelmişti.
Ekonominin kötü gidişatını öğrendik, daha sonra ortaya fırsatçılar da çıktı. Bu durumda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan belediyelere fırsatçılara fırsat verilmemesi yönünde çağrı yapmasının ardından marketlerde, pazarlarda zabıtaları görmeye başladık. Hem de övüne övüne vatandaş için hizmet ettiklerini belirten zabıtalar.
Kimi marketlerin camlarında 'Dolara inat su 1 TL' yazıları gördük. İşte şaşkınlığımız bu yöndeydi. Sanki su bile dolar üzerinden alınıyormuş gibi suya zam yapılmamış, havası veriliyor ve övünecek bir tabloymuş gibi gösteriliyor.
Esnafa soruyoruz, bu zamlar ne diye? Onların da haklı cevabı var. Yakıta zam geldiği için nakliyeciler maliyeti artırmış. Fırıncılar isyanda... Çünkü odun, un maliyeti artmış.
Şimdi bakıyoruz da enflasyona karşı mücadele ediliyor. Bu kapsamda kimi firmalar yüzde 10 kimi de yüzde 15 indirim yapıyor. Bunu da memleketin refahı için ellerini taşın altına koymuşlar gibi gösteriyorlar.
Biz, hükümetin çağrılarıyla yapılan bu indirimlere sevinemiyoruz. Çünkü yüzde 50'den fazla fiyat artışı yapan bir firma yüzde 10 indirim yapması başarı ifade etmez, elini de taşın altına koymuş sayılmaz. Çünkü biz artık birçok şeyden vazgeçtik.
Madem paramızın değeri düştü, her şeyde fiyat artışı oldu, o zaman asgari ücret neden artırılmadı? Daha önce evinin geçimini sağlayamayan bir asgari ücretli, bu durumda ne yapsın? Bu zamlara karşın neden kimse bu konuyu gündeme almıyor? Bu duruma bile baktığımızda yüzde 50 indirime gitseler bile hiçbir şey ifade etmez.
Yuzde 50 indirim yapilsa ne olacak biliyormusunuz yuzde 50 indirim olacak murat bey lutfen