Bu haftaki yazımda siz değerli okurlarımla kaderin gerçek manada tanımını yapacağız. Ve bu bağlamda toplumumuzun da kadere olan bakış açısı nasıldır, onu anlatmaya ve kavratmaya çalışacağım.
Teknik olarak kader, toplumumuz içinde yanlış anlaşılmaktadır. Çünkü toplum olarak her başarısızlığımızı kadere yormaktayız. Örneğin iyi hazırlanılmayan bir sınavdan kötü sonuçlar aldığımızda, işletmeler olarak sağlam bir fizibilite çalışması yapmadan yapmış olduğumuz başarısız atılımlar, neticesinde kendimizi suçlu bulmayız ve ders çıkarmayız, bunun kaderin bir oyunuymuş gibi lanse ederiz, işin komik tarafı da bu duruma kendimizi ve çevremizi inandırırız.
Müslüman bir coğrafyada yaşadığımızı göz önünde bulundurursak, baktığımızda bütün gelişmiş ülkeler hep ilim irfan öğrenmiş ve kendilerini kaderciliğe bağlamadan günün şartlarına kendilerini bir güzel hazırlamışlardır. Biz ve bizim gibi az gelişmiş ülkelerde daha çok yeteri kadar çalışmamış ve alın yazısı demişiz ve geçmişizdir. Müslüman olduğumuzu ve Müslüman bir ülkede yaşadığımızı göz önüne aldığımızda İslam anlayışının, ilime ve bilime nasıl önem verdiğini göz önünde bulundurmamız gerektiğini de unutmamız gerekir. Kuran’ın insana ilk seslenişinde oku demesi aslında sadece dar anlamda düşünmemiz gerektiğini ortaya koyar. ALLAH insanlara irade vermiştir, bu ne demektir bunu önce iyi kavramalı ve hayatımıza o nazarda devam etmeliyiz. İradenin girdiği bir durumda kadercilik gibi bir tabiri kullanmamız beyhudedir. İnsanlık tarihine baktığımızda ilim adamlarının çoğu Müslüman değildir ve şuan geri kalmış ülkelerin çoğunluğu da kaderciliği yanlış kavramış ülkelerden oluşur.
Demek ki biz kaderciliği ve onun getirmiş olduğu güzellikleri iyi anlamamışız ve hayatımıza da bu yönüyle katamamışız. Kader vardır ama nasıl vardır önce onu iyi anlamamız gerekmektedir, tedbir vardır önemlidir. Herkes illa bir gün ölür, ama nasıl ölür işte kaderin vermiş olduğu bir cevaptır. Ama şunu da bilmek lazım deprem öldürmez tedbirsizlik ve hurafeler öldürür bunu da unutmamız gerektiğini de bilmeliyiz. ‘Kader gayrete hayrandır’ sözü beyhude bir cümle değildir, biz gayret edeceğiz, çalışacağız, o zaman göreceğiz ki irademiz ölçüsünde ilim irfan öğrenme noktasında bir ilerleme kaydedeceğiz.
Koca bir su dolu kazanı dualarla kaynatamayacağımızı ancak kazanın altına odun atıp onları yakınca anlarız. Tabi ki de dua önemlidir ama tedbir aldığımızda.
Özet olarak toparlarsak sayın değerli okurlarım, kader kumar değildir ve şans faktörü mevzu bahis edilemez, kader irade temeline dayanır ve öyle yükselir. Başarılı insanlar iradelerini orta koymuş ve belli bir disiplin üzerine yılmadan usanmadan sabırla çalışan insanlardır ve hiç birinin ağzından şansım iyiydi gibi beyhude bir cümle duyamazsınız diyorum ve bir başka haftalık köşe yazımda buluşuncaya dek esen kalın…
İlmihal dersi vermeyi bırakın da biraz güncel konulara değinin , yazarlık dışında imamlık,hatiplik veya ilahiyatta hocalık da mı yapıyorsunuz ?Bırakın da herkes işini yapsın siz de yapın