Merhaba sevgili okurlarım, bugün bomba gibi bir yazımla yine karşınızdayım. Başlığımdan da anlaşılacağı üzere iki kavramı sizlerle paylaşacağım ve açıklayacağım.
Size göre diploma mı? yoksa diplomasız iş tecrübesi, bilgisi birikimi olan kişiler mi?
Bana göre diploma, sadece hiyerarşide yer almak için ortaya atılmış resmi ehliyeti gerekli olan ve daha çok yönetimsel makamlar için ihtiyaç duyulan bir belgedir.
Hayat tecrübesi tavan olan, insan psikolojisinden, sosyal yaşamdan, toplumsal algıdan ve felsefeden gerek bakış açısı ve gerekse hayata dair fikir sunabilecek, görmüş geçirmiş milyonlarca insan vardır.
Ama diploması yoktur belki bu kişinin, nice diplomalıları cebinden çıkarır da tekrar cebine koymaya bile gerek duymaz.
Sahi diploma nedir? Şişirilmiş okul puanlarıyla adam etmeye çalıştığımız kişilerin eline tutuşturduğumuz vesikalar mı?
Peki bu bizi nereye götürür? Ya da nereden getirir?
Bunu sorabiliyor muyuz kendimize.
Hayat her zaman tecrübelere gebedir, hayat her zaman iki kere ikinin dört etmeyeceğini anlatmaya başladığı zaman, o zaman anlarız diplomanın da bir yere kadar olduğunu.
Zaten parası olan her şey olabiliyor memleketimizde, buna şüphe yok itiraz da yok.
Kimisi parasıyla bir yere gelirken, kimisi iş tecrübesiyle, bilgi birikimiyle hiçbir yere varamıyor, bu adalet midir?
Bana göre değil, para tecrübeyi yeniyorsa bir yerde, orada ne refahtan ne insanilikten bahsedemeyiz.
Neden bu konuya değinmek istedim, onu da açıklayayım, günümüzde şöyle bir laf var diplomalı işsiz ya da diplomalı aylak terimi.
İşte diplomalı olup ta kendini geliştirmemiş, bir ortama gittiğinde ben okumuşum demek için dirsek çürütmüşleredir lafım.
İş tecrüben yoksa boştur o diploma boştur, o kadar sene okumuşluğun boştur arkadaş.
Finali de iyi yapmak için gerekirse mezun olduğun bölümle alakalı belli bir süre ücretsiz çalışacaksın, her şey para değil, yetkin olmak için fedakârlık yapacaksın, tecrübe evvela böyle kazanılır.