Merhaba kıymetli okurlarım bugün size, mutluluğun ne demek olduğunu ve mutlu olmak için neler yapmamız gerektiği ile alakalı bir konuyu paylaşacağım, tabi bunu yaparken kiminiz bana katılmayacak belki, zaten benimde hayat felsefemde, bir şeyi dayatmak yoktur, sadece naçizane kendi düşüncemi belirtmektir her zaman.
Peki size göre mutluluk nedir, sevgili okurum, bunu lütfen düşünün.
İnsan oğlu var olduğu günden bu yana gerek temel ihtiyaçlarını gidermek olsun gerekse toplum içinde kendini kanıtlama veya kimlik kazanma adına, yani daha doğrusu kendini mutlu etmek adına türlü faaliyetlerde bulunmuştur, bulunuyor, bulunacaktır.
Temelde zaten bütün faaliyetlerimizde, kendimizi, çevremizi tatmin etmek yani kısacası mutlu etmek için çabalarız.
Peki bunu yaparken, sırf başkaları mutlu olsun diye, kendimizden taviz verdiğimiz durumlar oldu mu?
Ben cevap vereyim kesinlikle olmuştur, peki bizi mutlu etmeyen şeylerin temeli ne kadar sağlam ve kalıcı olur?
Hiç düşündünüz mü?
Mutlu olmak mutlu etmek güzel fikirler ve duygulardır, ona zaten bir itirazım yok, lakin mutlu olmak adına hayatımızın dengeleriyle de oynamamak gerekir, yani kısaca yetinmek ve bir daha yetinmek önemlidir.
Arabası olmayan biri tabi ki de arabasının olmasını isteyebilir, bu çok normal bir durumdur.
Ama bunu yaparken de ödeyebileceği makul değerlerde araba satın almalıdır.
Ya da sırf yeni çıktı diye en pahalı bir telefon kullanmamalı veya ödeyebilmeli, mutluluğu maddi şeylerde aramakta bana göre yetersiz.
Evet para önemlidir, ama o noktada daha fazla kazanma hırsıyla yaşamak ta tehlikelidir.
Mutlu olmak için belli fizyolojik ihtiyaçlarımızı karşıladıktan sonra, çok fazla hayatımızın makasını açmadan yetinmeyi de bilmeliyiz.
İnsanın fizyolojik ihtiyaçlarından bahsedersek kısaca, barınma hakkı, beslenme hakkı, yaşama hakkı, gibi haklar insanların temel fizyolojik ihtiyaçlarıdır.
Sosyolojik ihtiyaçları ise, kendini var etme, toplumda yer edinme, benliğini koruma gibi ihtiyaçlardır, ama günümüzde bu biraz değişmiştir, sosyolojik ihtiyaçların içine birde marka tutkunluğu, taklitçilik, gibi olgular türemiştir ve asıl ihtiyaçlarımızın da önüne geçmiştir.
Evet kıymetli okurlar, bu konuyu elimden geldiğince size anlatmaya çalıştım, toplumumuz hayatı hızlı yaşama eğiliminde, çevresel duyarlılık inanılmaz derecede azılmış durumdadır, anı yaşamak ve o zamanı tatmak ikinci plana atılmıştır.
Güzel yaşamak tabi ki de hakkımızdır, buna itirazım yok, ama mevcut şartlarda imkânımız dahilinde, kısacası ayağımızı yorganımıza göre uzatmamız gerekir.
Alışverişlerimizde ölçülü olmalıyız ki, anlık mutluluklar için hayatımızın genelini zora sokmayalım.
Evet sevgili okurlar, bugün sizlere aktaracaklarım bu kadardır, umarım mutluluk olgusunu bir nebzede olsa, sizlere kendi fikirlerimin doğrultusunda açıklamışımdır.
Sizlere şimdiden iyi hafta sonları diliyorum kendinize iyi bakın efendim.