Neydi bizi bizden uzaklaştıran his ve duygu, böyle mi olacaktı sokaklar…
Neylesin yekpare dağlar, onlar ki zaten hep tektiler, hep yektiler….
Huzur kıymet bilmezlerle doldu her bir yanımız, kendi içimizde yankılanıyor avazımız…
Bir şehir ki mutsuzlara açılıyor yollar, bentler, surlar….
Hani o eski mizaçlar, el değmemiş, göz konulmamış yürekler….
Bilmez misin ki o güzelim insanları güzel yapan tatlı sohbetler ve hatıralar…
Kim bilir kimler kimleri o tenha soğuk sokaklarda hep arar….
Birisi bir tebessümüne kırk yılını saklar, saklar ama nafile kim anlar…
Heyhat geçiyor zamanımız, yerine koyulamıyor eski sevdamız…
Hayat güzeldir, güzel edenlere bir tutam selamdır niyetimiz…
Çal kapımı ey neşe ey koca mazi, seni ararım da bulamam…
Sanki gözlerime mil çekilmiş seni bulamam, nereden sesin çıkagelecek diye de beklerim…
Zamanında geleceğinden de şüphe ederim, bekler bekler dururumda kendimi avuturum…
Bizimkisi gökyüzüne çizilen sessiz özlenmiş dünya…
Hani o yerdekilerin bilemeyeceği, hani o toprağın altındakilerin ise tadına doyamayacağı dünya…
Nacizane döküldü kalemimden hissiyatım, vesselam….