Merhaba sayın okurlarım, bugün size hayati önem taşıyan trafik kurallarından bahsedeceğim.
Evet ülke olarak biraz öz eleştiri yaparsak eğer, trafik kurallarına pek fazla önem vermediğimiz kabul edilemez bir gerçektir.
Ehliyeti olmayanların trafikte gezindiği bir ülkede yaşıyoruz, trafik kurallarını bilen insan sayısı ise azdır.
Hal böyle olunca trafik kazasından ölenlerin sayısı inanılmaz rakamlara ulaşmaktadır.
Gerçi burada sadece sürücülerin hatalı olduğunu söyleyemeyiz gerek yayalar gerekse yol bakım veya donanım hususunda çok eksilerimizin olduğu ortadadır.
TÜİK verilerine göre Türkiye de yılda ortalama 5000-3700 arası insan trafik kazasından ölmektedir, bunun 10 katı kadarı da yaralanmayla sonuçlanmaktadır.
Yaralanma da en az ölüm kadar tehlikeli bir durumdur, çünkü bundan sonraki hayatlarını etkileyeceği için dikkat edilmesi gereken bir husustur.
Ehliyet sınavlarında gerekli önlemler alınmış durumdadır, fakat 18yaş altı çocuklara araba verilmemeli, alkollü araba kullanılmamalı, trafik kurallarına uyulmalıdır.
Acele olunmamalı trafikte, emniyet kemeri takılmalıdır, 5dakkalık mesafe dahi olsa buna dikkat etmemiz gereklidir.
Yani kısaca yolların kralı olmaz, yolların kuralı olur demek ve bu doğrultuda düşünmek gereklidir.
Zaten şöyle bir gerçeklik var, çok fazla kuralcı bir toplum değiliz, bu bağlamda yola çıkarken bunları bilerek çıkalım ve sözlü münakaşalardan uzak duralım, basit şeylerde birbirimizi kırmayalım, hatalıysak hatamızı kabul edelim, çünkü hatayı kabul etmek bir erdemdir bunu da unutmayalım.
Trafikte aceleci olmayalım, her yere 5 dakika geç gitsek dünyanın sonu değil bunu bilmemiz gerekir.
Sonuç olarak kurallara uyalım, uymayanları da uyarmayalım, çünkü tartışmanın ne boyutta olduğunu hesaplayamayız, zaten eleştiriye de kapalı bir toplumuz, biz sadece kendi kurallarımıza uyalım, aykırı davrananları da sorumlu mercilere şikayet edelim.