Merhaba çok kıymetli okurlarım, malumunuz ramazan heyecanı yavaş yavaş bizleri sara dursun, ramazanın en güzel bir yönü olan, garibanları bizlere hatırlatma fırsatı verdiğini, hepimiz biliyoruz.
Lakin şöyle bir gerçeklik vardır ki, oda şudur; ramazan bitince de garibanlar hala vardır ve toplumun en kıymetli yerlerini de onlara ayırmamız lazımdır.
Toplum olarak kapa tabirle şöyle bir yapımız ne yazık ki vardır.
Ramazan bitene kadar yardımlar yapılır, sonrasında ise, on bir ay, garibanın kapısı çalınmaz.
Bu ne kadar doğru bir durumdur?
Evet ramazan bir vesiledir, ama bu vesile aslında bize şunu öğretiyor, farkındalık, yani gariban insanların halinden anlama ve onlara karşılıksız bir nazarla yaklaşma fıtratı kazandırmaktadır.
Ama lütfen, yardımlarımızı gerek vakıflar aracılığıyla gerekse kendi çapımızda, sürekli hale getirerek, bunları sürekli hale getirmeliyiz.
Din, dil, ırk ayrımı gözetmeden yardımlarımızı yapalım, insan insana yardım etmekle mükelleftir bunu da unutmamalıyız.
Ama görüyorum ki, vakıflar, bu işi daha güzel ve sistematik bir şekilde götürmekte ve bizim çalamadığımız ve yetişemediğimiz kapılara yetişmektedirler.
Lütfen, toplumun önemli bir yapı taşı olan yardım derneklerine sahip çıkalım ve onların mekanizması çalışacak şekilde yardımlarımızı yapalım
Şunu da unutmayın, yardımın siyaseti olmaz, dini olmaz.
İnsanca yaşama hakkını da garibanlara biz sağlayalım, her şeyi de devletten beklemeyelim.
Lütfen insanı değerlerimize sahip çıkalım diyorum, ve bir başka köşe yazımda görüşmek üzere kendinize iyi bakın diyorum.