Adalet Arapça kökenli Adala “Adillik, Hak Gözetme” sözcüğünden alıntıdır. Bazı rivayetler Adl sözcüğünden geldiğini doğrulamışlardır.
Adalet; hak ve hukuka uygunluk, hakkın yerini bulması, kişinin hak ettiğini alması, cezasını çekmesi, layıkını ve müstehakını bulması anlamlarında kullanılmalıdır.
Adalet, adil bir düzenin oluşmasında en önemli kavramdır. Adaletin olmadığı yerde zulüm vardır. Adalet aydınlık, zulüm ise karanlıktır.
Geçmiş zaman, bir televizyon programında üst düzey bir siyasetçinin bir sözünden çok etkilenmiştim. Şöyle diyordu; “Maalesef Adalet'in saraylarını yaptık ama kendisini inşaa edemedik.” Evet tamda normal düzende işleyen adalet yapısının nasıl uygulandığını anlatan en güzel tabloyu sadece üç beş kelime ile ifade etmişti.
Ve bunu söyleyen üst düzey siyasetçi, Türkiye Devletini yöneten ve yön veren kişilerden bir tanesiydi…
Bundan yıllar, hatta yüzyıllar önce yaşayan Nuş'i Revan adaletiyle ünlü İran Hükümdarı'nı birçoğunuz duymuştur. Belki birçoğunuz adını şimdi okuyor olabilirsiniz.
O zaman size tam yaşadığı zamanı söyleyeyim 520 ile 579 yılları arası yani bundan tam 1450 yıl önce teknolojinin olmadığı ve hayat şartlarının oldukça zor olduğu bir dönemde bu hükümdar hakimiyet kurduğu topraklarda adaleti o kadar güzel sağlıyor ki adından bugün bile söz ettirebiliyor.
Keza Osmanlı Devleti 'de Adalete 19. Y.Y. la kadar çok titizlikle önem veriyor. Öyleki tarihçiler Topkapı Sarayı'nda yer alan Adalet Kulesini şöyle yorumluyor.
Adalet Kulesinin yüksek olması Devletin En önem verdiği ve adalet bizde her şeyin en üstündedir anlamını çıkartıyorlar.
Evet gerçekten Adalet her şeyin üstünde ve her şeyin önünde olması gereken bir kavram bana göre Adalet her insanın kendi vicdanıdır.
Şimdi Ülkemiz insanının hangi birine sorsak Adalet var mıdır diye hepsinden olumsuz cevap alacağımızı biliyorum.
Buradan bütün insanlığa seslenmek istiyorum Adalet terazimizi doğru tartalım…,Çünki adalet, yazımın başında da belirttiğim gibi kişinin hak ettiğini alması, cezasını çekmesi layığını ve müstehakını bulmasıdır.
Ama baktığın zaman Ülkemin en küçük biriminden en büyük birimine kadar adaletsiz, haksız, hukuksuz bir düzen işlemekte ve bu düzen adaletli, hak ve hukuk bilen kişileri de çarkına alıp döndürmekte, artık neye inanıp neye güveneceğimizi bizde bilmiyoruz.
Gemimizin rotasını çoktan kaybettik, tek temennim geminin artık su almamasıdır.
Mustafa Kemal Atatürk'ün “Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin devlet halinde varlığı kabul olunmaz” sözü son noktayı koyuyor bence…
Peki, şimdi siz değerleri okuyuculara güzel bir soru su an Adalet Sağlanabiliyor mu?
Keşke evet diyebilseydim