O bir öğretmen!
Ama öyle sıradan, sade bir öğretmen değil... Öğretmenlik kabını doldurup fersah fersah taşıran bir öğretmen. Ayşegül Öğretmen, sonsuzluğa dokunan bir kalem gibi; kalemiyle değil, kalbiyle yazan, yarının mimarı edasında eğitimin kahramanı, bilginin ışığı... Sevgisini öğrencilerinin ruhunda filizlendiren, bilgiyle dolu bu dünyaya öğrencilerinin aklında silinmeyecek bir imza atan özel bir kadın. Ve böyle bir öğretmen için ne yazsak az kalır.
Ayşegül Öğretmen’i kızım sayesinde tanıdık. Çünkü kızımın öğretmeni. Kızım henüz 2. sınıfta ama kişiliği sanki üniversite son sınıf havasında. Bunun sebebi elbette öğretmeni. Çünkü sınıf arkadaşları da aynı çizgide ilerliyor. Bu ortak tutumu sağlayan kişi başka kim olabilir ki?
İlk başladığımızda biz de her veli gibi telaşlıydık. Endişe ile çocuğumuzun hayata yeni bir adım attığı bu dönemde, toplum nezdinde faydalı olacak bir birey yetişmesi için iyi bir öğretmen arayışındaydık. Sonra tavsiyeler üzerine Ayşegül Öğretmen’i bulduk. Pek çok veliden öğretmen hakkında duyduklarımız bizleri hem heyecanlandırıyor hem de zaman zaman “Yok ya, abartıyorlar.” diye düşündürtüyordu.
Hatta başka bir okulda müdür olan bir veli şöyle demişti:
“Ben 20 yılı aşkın süredir eğitimciyim, eğitim hayatının içindeyim; böyle bir öğretmen görmedim. Muhteşem ötesi.”
Bunu duyunca hem sevindik hem de şaşırdık. Başka veliler,
“İçiniz müsterih olsun. Böyle bir öğretmen bırakın Şanlıurfa’yı, Türkiye’de yok.” dediğinde de aynı şaşkınlığı yaşadık.
Ama evet, o kadarmış. Hatta anlatılanlar az bile kalmış.
Kızımızın gelişimine ve dönüşümüne gün gün şahit olduk. Gerek eğitim, gerek öğretim... Her şey adeta bir “paket dâhilinde” gibiydi. Ama bu paketin dışında da fazlasıyla hizmet veriliyordu.
Üstelik bu bir özel okul öğretmeni değil; Ayşegül Öğretmen bir devlet öğretmeni. Haliliye Şehit Mustafa Çiftçi İlkokulu öğretmenlerinden. Örnek hâl ve hareketleriyle, kendini sadece öğrencilerine adamış tam bir eğitimci. Eğiten, öğreten, geliştiren ve dönüştüren bir kimlik...
Bana göre öğretmen sadece “ver dersi, çöz soruyu” diyen değil;
Öğrenciyi anlamaya çalışan, öğrenmiyorsa neden öğrenemediğini araştıran, çözüm üreten, inanan, bilgiyi öğrenciye sokmayı başaran kişidir. Öğrencinin gelecekteki gölgesini gören, hangi alanda – bilim, sanat, beceri – potansiyeli olduğunu fark edip onu o yöne yönlendiren bir rehberdir.
İşte Ayşegül Hoca tam olarak böyle bir öğretmen...
Öğreticiliğinin yanı sıra eğitmenliği de çok yüksek seviyede. Sanat ve el işi uygulamaları, tarihi ve kültürel yerleri öğrencilerine gezdirip tanıtması; ayrı bir sabır, ayrı bir emek işi… İlmek ilmek dokumak deyiminin ete kemiğe bürünmüş hâli.
Geçtiğimiz günlerde Şanlıurfa Valiliği ve ŞURKAV’ın düzenlediği “Valilik Kupası Koro Yarışması”nda birinci oldular. Hem kendisini hem öğrencilerini yürekten tebrik ediyorum.
Yarışma aşamalıydı; önce ilçeler bazında yapıldı. Haliliye İlçe birincisi oldular. Sonrasında Şanlıurfa’nın 13 ilçesinin birincileri il genelinde yarıştı. Ve o yarışmadan da İl Birincisi olarak çıkmayı başaran yine Ayşegül Öğretmen’in sınıfıydı.
Baktığınızda, Ayşegül Öğretmen ve öğrencileri birinciliği sadece yarışmada değil, hayat tarzı olarak benimsemişler. Onlar yarışmalarda birinci olmayı çalışarak değil; yaşam biçimleriyle başarmışlar. Bu yüzden inanıyorum ki, böyle yaşamayı seçenler hayatları boyunca hep birinci olurlar.
İşte ben, böyle bir öğretmeni ve öğrencilerini sadece kuru bir “tebrik ederim”le geçiştirmek istemedim ve bu satırları kaleme aldım. Umarım Ayşegül Öğretmen ve öğrencileri, hayatları boyunca her platformda hep birinci olmaya devam eder.
Ayşegül Öğretmen nezdinde, Haliliye Şehit Mustafa Çiftçi İlkokulu’nun tüm öğretmenlerine ayrı ayrı teşekkür ederim.
Ayrıca Ayşegül Öğretmen’in her zaman yanında olan, onu destekleyen, önündeki engelleri aşmasına yardımcı olan Okul Müdürü Sayın Ahmet Memek hocama da şükranlarımı sunuyorum.
Sevgili dostlar, yazımı bitirmeden bir slogan bırakmak istiyorum:
“Hayatta ve yaşamda birinciliği şiar edinenler, hayatlarında hep birinci olurlar.”
Unutmayın; herkes kendi hayatının başrolüdür. Eğer kendi hayatınızda başrolü bırakıp amatör bir oyuncu gibi davranırsanız, hayat da size amatör gibi davranır.
Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle…
Hoşça kalın, sağlıkla kalın.
Yorumlar
Kalan Karakter: