Ben ve tüm köşe yazarlığı yapan arkadaşların, Dünya ve Türkiye üzerinde yaşanan tüm sıkıntıları dile getirmekten vazgeçmeyeceğini, haksızlığı, yolsuzluğu, adam kayırmayı, iş yapmayan kamu görevlisini, bıkmadan usanmadan yazacağından hiç şüphem yoktur.
Dünya üzerinde sıkıntı bitmeyeceğinden köşe yazısı da asla son bulmayacaktır. Her ne kadar okumayan bir toplum olsakta, ümitle yazılarımızı yazmaktan , belki bir kişi bile okuyup hayatında ve davranış tarzında, hayata bakış açısında bir nebze olsun değişikliğe sebep olabilmek bizi ayrı bir şekilde mutlu ve bahtiyar ediyor.
Bir sağlıkçı eşi olarak sağlıkçılara bu denli hayasızca saldıran, vahşi ve hayvani duyguları ağır basan, acısının dışa vurumu canavar olarak çıkan yaratıkları tabiî ki burada yazmayacağım, onlar bu yazıda olmayı, hakaret edilmeyi bile hak etmiyorlar, Hakaretin bile bu mahluklardan daha şerefli olduğunu söyleyip, buradan yarınlara hep ümitle bakacağımız başka şeyler başlığından da anladığınız gibi güzel günler göreceğimiz, güzel insanların yaşadığı, güzel düşünen, mutlu, aydın, bütün olaylara olumlu olarak bakan, mutluluk ve neşeden bahsetmek istiyorum.
Evet bugün kıyamet kopmuyorsa, Dünya dönüyor, Güneş doğudan doğup, batıdan batıyorsa bu güzel insanların yeryüzünde yaşadığından dolayıdır. Bu güzel insanlar hep iyilik yapan, empati duygusunu hiç duymamış ama sürekli o duyguyla yaşayan, hayatının felsefesi iyilik olan bu insanlardan sadece bir iki tanesini buradan yazmak istiyorum. Bir gün haber izliyordum, Yaşı henüz reşit olmamış bir çocuğun, bir kuyu içerisinde toprak ile sıkışmış köpek yavrularını çıkarışını izledim, anne köpek, çocuğa şükranlarını dile getirmek için kafasını çocuğun ayaklarına yapıştırması mahcup bir hüznü olduğunu görebiliyorduk, ya da bir tırcı abinin dorse ile tır başlığı arasında güvercinlerin yuva yapması ve bu tırcı abinin yuvaya bir şey olmaması için 15 gün boyunca işe çıkmaması, Gaziantep 'te Mehmet Tekerlek isminde 94 yaşında olan amcanın 64 yıldır restorant ve lokantalardan topladığı yemekler ile hayırseverlerin verdiği eşyaları “Topla Dağıt Dinsin Ağıt” sloganı ile ihtiyaç sahiplerine ulaştırması ve TBMM tarafından Üstün Hizmet Ödülüne layık görülmesi, Kış günü ayağındaki terlikler ve sırtında taşıdığı boyacı sandığı ile spor salonundakilere imrenerek bakıyordu küçük Muhammed. Bu iç burkan görüntü üyelerden biri tarafından sosyal medyada paylaşılınca salonun sahibi Engin Doğan , Muhammede ömür boyu üyelik hediye etmesi.
İstanbul'da bulunan Selimi Hatun Camiinde görev yapan imamın yıkanabilmeleri için abdesthaneyi evsizlere açması ve daha bir çok örneği var bu güzel insanların, Tv programlarının gündüz kuşaklarında topluma , insanlara hep kötü insanların hayatları sunuluyor, Müge Anlı ve diğerleri diye adlandırdığım sunucuları kendi para, hırs menfi duyguları ile topluma iyi bir şey mi yapıyorlar, yoksa kötüyü örnek göstererek daha mı kötü yapıyorlar bilemedim. Belki diye düşündüm bu yazımı yazarken acaba güzel şeyler anlatsak, güzel insanların programları olsa televizyonlarda, kim daha çok iyilik yapabilir diye bir yarışma olsa mesela, belki bir program gece sokakta yaşanan insanlara yardım eden elleri konu olarak alsa başka şeyler mi olurdu yoksa başka şeyler yok mu olurdu…
Sonraki yazımızda görüşmek dileğiyle hoşça ve sağlıkla kalın…