İslam kulun sahip olduğu ahlakı güzelleştirip kemâle erdirmeyi amaç edinmiştir. Bu dinin tebliğiyle görevli olan Hz. Peygamber (s.a.s.) ““Ben, (başka değil, sadece) (iyi), güzel ahlâkı tamamlamak (uygulamak) için gönderildim.” (İbn Hanbel, II, 381) buyurarak bu gayeyi bizlere bildirmiştir. Her alanda rehberimiz olan Peygamberimize bu konuda da kulak vermeye ne dersiniz?
Hayâ deyince aklımıza ilk gelen utanma ve sıkılma duygusudur. İnsan fıtratından ileri gelen bir vasıfla hayâ duygusuna sahiptir. Bu duygu onun hayatını şekillendirirken, diğer insanlara karşı muhafaza etmesi (bazen saklaması) gereken bir takım değer ve olgularının olduğunu hatırlatır. Bu değerler sımsıkı sarıldığı sürece onu insan kılmaya devam eden bir tür olarak insanlığa özgü değerlerdir. Kaybedince insanın, yaşayış ve ahlak olarak kendisinden aşağıda olan hayvanlarla bir farkının kalmayacağının farkına vardığı çok kıymetli bir değer.
Gelin ahlak ve hayânın zirvesi olan Hz. Peygamber’e (s.a.s) bu konuda kulak verelim. Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle buyurmuştur; ““Arsızlık nerede ve kimde olursa olsun çirkinleştirir; hayâ ise nerede ve kimde olursa olsun zarifleştirir” (Tirmizî, Birr, 47) Müslüman imanının kendisini güzelleştirdiği insandır. Bu güzelliklerin en başında gelen hayâ ise onun imanının ayrılmaz bir parçasıdır. İman ve hayânın birbirinden ayrılmaz iki huy olduğunu asla unutmamalıyız. İmanımız bizim mahremimizi muhafaza etmeyi emreder. Yani Müslüman saklaması gereken insanları ve hallerini ulu orta paylaşmayan insandır. Günümüzde sosyal medya rüzgârına kapılarak aile hayatını milyonların önüne döken insanın imanını yoklaması ve yapmış olduğu bu hatadan bir an önce dönmesi gerekmektedir.
Bu hata günümüzde en fazla karşılaştığımız yanlışların başında geliyor. Bu hatayı düzeltmek istediğimiz zaman ise genellikle muhatabımız bizim kötü bir kalbe sahip olduğumuzu ve yapmış olduğu hatanın herkes tarafından yapılacağını ileri dürüyor. Unutulan bir gerçek var. O da herkesin kendi hesabını vermek üzere bu dünyadan göçüp gideceği. Hata yapan kalabalıklara uymamız bizim o günahın hesabından kurtulduğumuz manasına gelmiyor. Bu şekilde yapacağımız bir savunma ise Hakk katında geçersiz olacaktır.
Unutma! “Etrafındakilerin çokluğu seni aldatmasın. Çünkü yalnız ölecek, yalnız dirilecek ve yalnız hesaba çekileceksin.” Hasan Basri (r.a)
Rabbimizin tevfik ve inayetiyle.