Her fırsatta bakiyesi olmakla övündüğümüz bir ecdadımız var. Yedi düvele meydan okumuş, din-i mübîni İslam'a hizmet etmiş ve mazlum milletlerin umudu olmuş bir medeniyetten bahsediyorum. Yaşadığı dönemde bırakınız insanları hayvanlara bile merhametle muamele etmiş, inşa ettiği medeniyete sahip olduğumuz tüm imkanlara rağmen ulaşamadığımız muazzam bir devlet. Bugünkü yazımda bu medeniyetin ufak bir detayına yer vermek istiyorum.
Ecdadımız inşa ettiği her yapıya büyük medeniyetinden bir iz nakşetmeyi başarmıştır. Bu izlerden birisi de kuş saraylarıdır. Kuş sarayı Osmanlı'da evlerin, medreselerin, okulların ve özellikle camilerin dış tarafına yapılan, kuşların yaşamlarını mevsimsel etkilerden ve tehlikelerden uzak sürdürmelerine imkân sağlayan yapılardır. Mimari olarak göz dolduran bir eser olmasının yanında ince bir düşüncenin ürünüdür.
Bu kadar ince detayı düşünerek medeniyetini inşa eden ecdadımızın izinden ayrılalı çok zaman oldu. Artık onlar gibi yaşamıyor, onlar gibi düşünemiyoruz. Bunun doğal neticesi olarak onların bin bir nezaket içeren medeniyetini aksettirmekten fersah fersah uzağız. Bu nezaketi günümüze uyarlayıp yaşamak bir yana tam tersi yönde hareket etmeye devam ediyoruz. İnşa ettiğimiz yapılarda bizi rahatsız eden her şeye karşı en vahşi tedbirleri almaktan da çekinmiyoruz. Sanki dünya sadece bizim yaşamamız için tahsis edilmiş. Halbuki bizimle beraber yaratılmış olan her canlı da bizimle aynı hakka, yaşama hakkına sahip.
Şuna inanıyorum ki; yaşadığımız asırda şikâyet ettiğimiz ne kadar problem varsa tamamı biz ecdadımızın gösterdiği hassasiyete sahip olduğumuz anda son bulacaktır. Bu zamanın buhranlarından kurtulmanın yegâne yolu aslımıza dönerek dinimize ve medeniyetimize sahip çıkmamızdan geçmektedir.
Bizi biz yapan değerlere sahip çıkmamız durumunda sadece bizim için değil, bu değerlerden ümit var olan bütün milletler için de bir kurtuluş kapısı aralanacaktır. Bahsettiğimiz mesele kuru kuruya bir ırk milliyetçiliği değildir. En ufak detayından en büyük yapısına kadar düşünülmüş ve bu düşünce ekseninde meydana getirilmiş bir neslin güncellenerek zamanımıza uygulanmasıdır. Bu uyarlamanın sonucu bizlere ve tüm dünyaya problemler karşısında çözüm sunmakla kalmayacak, bu çözümü kendine has bir incelikle ortaya koyacaktır.
Bu inceliğe sahip nesiller yetiştirebilmek dileğiyle. Rabbime emanet olunuz.
Allah razı olsun Üstadım. Yureğine sağlik. Her hebi,