Gören de var görmeyen de. Ama günümüzde kimin görüp kimin görmediği pek bilinemiyor. Parayla imanın kimde olduğu belli değildire biraz benzer bu durum. Rahata erememek anlamında kullanılan bu özlü sözcük demetinin sonunda görememek eklenmişse bu zamana kadar ki yaşamında sıkıntı görmüş demektir. Bu durum insan olarak geldiğimiz bu dünya da insan gibi yaşayamadan gideceğimiz gerçeği olarak önümüze çıkacaktır. Belki de çıkmıştır.
Daha geçen hafta, ortada hiçbir şey yok iken gaipten gelen bir sonrasında vatandaşlar marketlere akın ederek Ayçiçek yağını almaya başladı. Görüntülerde göründüğü kadar birer tane de alınmamış 4’er 5’er alınmış. Market arabaları üstüne kadar Ayçiçek yağlarıyla doldurulmuştu. Daha sonra kasadan geçirilerek alınan bu yağların çoğunda poşet yoktu. 100 liraya yağ alınabiliyor ama 25 kuruşluk poşet alınamamıştı. Marketten çıkan herkesin elinde bu yağlardan varken yüzlerinde de yağ bulmanın mutluluğu vardı. Mutluluğun olduğu yerde illa ki mutsuzlukta vardır. Mutlu olan sözde ucuza yağını almış mutsuz olan ise kendisine yağ kalmadığından dolayı mutsuz olmuştur.
Görende oldu görmeyende
Nasıl bu duruma gelindi ise bu durumdan çıkılması gerekiyordur. Herkes bilir, savaş ve hiperenflasyon dönemlerinde yağ ve unlu mamul her zaman kıymetlidir. Herkesin tüketme harcama hevesi yok ama tasarruf imkânı da yok. Nasıl olsun ki? Her şey iğneden ipliğe her şey dünden pahalı yarından ucuz. Bugün aldığınız bir ürün ve hizmet dünden daha pahalı ama yarından daha ucuz oluyor. Bu nedenle vatandaş bugün bulduğu zorunlu ihtiyaç ürünlerini parası yettiği kadar almaya çalışıyor ki yarın daha pahalıya almak zorunda kalmasın. Arabasına benzin ve mazotu deposunu fulleyebildiği kadar alabiliyor. Daha fazlası için hem imkân yok hem de para yok. Ne faiz, ne döviz, ne borsa coin vs. paranın değerini koruyacak hiçbir şey yok. Enflasyon böyle iken para durduğu yerde erimeyi bırak direkt süblimleşiyor. Dayanıklı gıda alıp kilere koymak çok mantıklı, kimse kınaması gerekiyor bana göre.Ekonomik kaygıların yoğun yaşandığı ülkemizde; istekler artık minimuma inmiştir. Bu ülkeden, bir şeyler değişmedikçe girişimci çıkartmak zor olacaktır. Herkes eldekini koruma odaklı günümüzde.
Üstüne koymadan ilerlemeye başladığın zaman muhafazakârlaşırsın; ülke devrimci olmalı, yeni hedefler üretmeli, durmadan üstüne koymalı ama insan kolaya kaçmış durumda. Eğer vatandaş bugün aldığı ürünü bir hafta sonra da aynı fiyattan rahatlıkla bulabileceğine inansa bugünden üç beş tane almaya çalışmaz. İhtiyacı kadar alır, kullanır, bitince gidip yine alır. Ancak iş artık öyle değil. Bugün aldığımız ürünü yarın zamlı fiyattan alıyorsunuz. Vatandaşın beklentisi olumsuz.
Fiyatların artacağını biliyor.Son olarak bir paylaşımda görmüştüm. Ayçiçek yağını 5’er 10’ar alan kişilere yönelik bir tespit yapılmıştı. Bu yağları eğer fakir alıyorsa parayı nereden buluyor. Yok zengin alıyorsa bu yağları neden bu kadar tedirgin oluyor diye sormuşlardı. Yazının girişinde dediğim gibi görende var görmemiş olanda.
Sağlıcakla kalın .