Hep kötüyü söylüyor, arada nadir de olsa iyiyi yazıyoruz. Yazmanın bir amacı varken söylemenin de başka bir faydası vardır. İşte burada devreye hayatımızda uygulayacaklarımız giriyor. Hayata dair tavsiyeler farklıdır. Ben hepsini yazmadım gerisini siz tamamlarsınız diye.
Hayata mutlu olmak kimilerine göre cebindeki parayla eşdeğer olduğu söylenir. Cebinde para varken insan sinirli olabiliyor. O zaman mutluyken söz verme, sinirliyken karar verme. Şu sıralar çok moda olan ve doğruluğu tartışılmaz olan güzel öğüt. Mutluyken gaza gelirsin, söz verirsin sonrasında pişman olursun, ne halt yemeye verdim bu sözü diye. Kızgınken parlarsın cevap verirsin pişman olursun, üzgünken karar verir belki de tüm hayatını etkilersin.
Negatif insanlarla ne kadar az muhatap olursan, hayatın o kadar huzurlu geçer. En az senin kadar istemeyen biriyle asla birlikte olma. Kesin bir tehlike altında değilsen kimseye vurma. Elbiselerini giymeden önce dişlerini fırçala. Bir insanın canını sıkan şeylerin büyüklüğü, o insanın büyüklüğünü gösterir derler.
Biriyle el sıkışacaksan mutlaka ayağa kalk. Bu yapılan çok önemlidir. Karşındaki değer vermiş olursun. Kaybetmeyi göze alamayacağın şeyleri ödünç verme ki sonradan pişman olmayasın. Gözün gibi baktığın arabayı verdiğin zaman aklın orada kalmasın ya ver gerisini düşünme ya da verme ki aklın onda kalmasın.
İlk Sinirlenen Kişi Her Durumda Kaybeder
Öfke patlamalarınızın sebebi sıcak havalar olabilir. Bu bizim Urfa için geçerli çok sıcak oluyor buralar. Sıcak havalar, insanların sadece beden değil ruh sağlığını da olumsuz etkileyebiliyor. Öte yandan sinirli veya kızgın olmanın altında sıcaklardan başka birçok fizyolojik veya psikolojik neden yatabilir. Aslında asıl neden ekonomidir. Her geçen gün daha da bozuluyor ve sinir katsayısı artıyor.
Hayatın her noktasında belirli kararlar veriyoruz. Bu kararları verirken de bazen sevdiklerimiz, bazen o an içinde bulunduğumuz durum verdiğimiz kararları etkileyebiliyor. Önemli olan ise nihayetinde gerçekten bize ait düşünceler sonucu karar veriyor olmamız. Vereceğin kararlardan hangisi daha iyi bir hikâye başlangıcı olacaksa, o kararı ver.
İnsanoğlunun gelişim sürecine baktığımızda eskiye nazaran çok daha fazla çalıştığımızı, daha fazla şeye sahip olduğumuzu ama buna rağmen daha güvensiz ve daha mutsuz olduğumuzu görmek hiç de zor olmasa gerek. Başkalarının mutlu olması için değil, sadece kendi mutluluğun için değiş.
Mutluluğu dış dünyada ve insanlarda aramak yerine, kendi iç dünyamıza bakmayı denemiyoruz bir türlü. Gerçi bu da diğer yukarıda ki tavsiyeler gibi geride kalmayı başardı. İlk tavsiye de yazdığım gibi cebindeki paraya göre mutluluk elde ediliyor.
Diğer yazımızda hayata dair tavsiyelere devam edeceğiz. Hep mutlu kalın.